D-HARFİ | |
Kelime / Kelime Grubu | Anlam |
DAD | Doğruluk. |
DADGAH | Adaletin dağıtıldığı yer. |
DAFİ | Savunmada bulunan kimse |
DÂFİ | Defi-de, savuda bulunan kimse. |
DAHİLİ | iç. |
DAHİL-İ DAVA | Önceden açılmış olan bir davaya sonradan dilekçe vermek suretiyle katılan. |
DAHİLİ NİZAMNAME | İç tüzük. |
DAHİLİYE | İç İşleri |
DAHİLİYE NEZARETİ | İçişleri Bakanlığı |
DAHİLİYE VEKÂLETİ | İçişleri Bakanlığı. |
DAİMİ | Devamlı. |
DAİRE-İ KAZA | Yargı çevresi. |
DAMGALI | İşâretlenmiş,sabıkalı. |
DAMPİNG | Bir malı değerinin altında bir fiyatla satma. |
DANIŞTAY | İdârî yargıda yüksek mahkeme. |
DARB | Vuruş. |
DARBI MESEL | Atasözü. |
DARP | Vuruş. |
DARÜLACEZE | Yoksullar yurdu |
DARÜLEYTAM | Yetim yurdu. |
DAVA | Fikir, hakkını tecavüzden korunma |
DAVA ARKADAŞLIĞI | Açılân bir davada birden çok kimsenin davacı veya davalı olarak birlikte bulunmaları. |
DAVA DİLEKÇESİ | Hakkın koruması. |
DAVA EHLİYETİ | Medenî hakları kullanma. |
DAVA HAKKI | Bir kimsenin devlet mahkemelerine çıkması. |
DAVA NAKLİ | Kamu güvenliği veya başka nedenlerle davanın eşdeğer bir başka yer mahkemesine nakledilmesi. |
DAVADAN FERAGAT | Davadan vazgeçme. |
DAVALARIN TEFRİKİ | Davanın ayrılması. |
DAVALARIN TEVHİDİ | Davaların birleştirilmesi. |
DAVALI | Hakkında dava açılan kimse. |
DAVANIN İHBARI | Davanın ilgili tarafa bildirilmesi. |
DAVANIN KABULÜ | Açılan bir davanın karşı tarafça kabullenilmesi. |
DAVANIN REDDİ | Açılmış bulunan bir davanın bazı usûl eksiklikleri sebebiyle reddedilmesi. |
DAVANIN SUKUTU | Davanın düşmesi |
DAVANIN TERKİ | Açılmış bir davanın bırakılması. |
DAVAYA CEVAP | Açılan davaya karşı davalının verdiği cevap. |
DAVAYA MÜDAHALE | Suçtan zarar görenin, açılmış bulunan kamu davasına katılması. |
DAYİN | Alacaklı. |
DÂYİN | Alacaklı |
DEÂVÎ | Davalar |
DEAVİ | Mahkemeye başvurma. |
DEBBOY | Asker eşyası ambarı. |
DEFAAT | Kereler; defalar |
DEFAÂT | Kereler. |
DEF-ATEN | Birden |
DEFATEN | Bir kerede. |
DEFÂTİR | Defterler |
DEFEAT | Defalarca. |
DEFİ | Savunma. |
DEFİN | Gömme. |
DEFNETMEK | Toprağa vermek. |
DEFTER-HÂNE | Taşınmaz mallara ilişkin tasarrufların kayıt. |
DEFTERHANE | Taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tescil edildiği yer,tapu |
DEFTER-İ HAKANÎ | Eskiden taşınmaz mala ilişkin tasarruf işlemlerinin kayıt ve tescil edildiği defter. |
DEĞER BAHA | Bir malın iktisadi duruma göre kıymetini ifade eden fiyat. |
DEHALET | Dahil olma, katılma |
DELAİL | Delilin çoğulu. |
DELALET | İz; işaret |
DELÂLET | İz. |
DELALETEN | Yol gösteren |
DELÂLET-İ BİL-İŞARE | İşaret ederek gösterme |
DELİL | Kanıt; ipucu |
DELİL GÖSTERME | Davanın taraflarının herbirinin hakimi inandırma uğruna deliller ortaya koyması ve göstermesi. |
DELİL TESPİTİ | Delillerin anında toplanılması. |
DELİL-İ CELÎ | Aşikar delil; belli, apaçık kanıt. |
DELİLLERİN İKAMESİ | Delillerin mahkemeye sunulması. |
DELİLLERİN TAKDİRİ | Delillerin hakim tarafından değerlendirilmesi. |
DEMOKRATİK DEVLET | Halkın devlet yönetimine katılması esasına dayanan devlet. |
DENİZ HUKUKU | Denizlerdeki taşımacılık dahil bütün iş ve ilişkileri düzenleyen hukuk. |
DENİZ TİCARET HUKUKU | Deniz yoluyla yapılan ticareti düzenliyen hukuk dalı. |
DENİZLİK | Pencerelerin tabanında yer alan suyun dışarı akmasını sağlayan beton engel. |
DEPOZİTO | Güvence parası |
DER-AKAP | Hemen; akabinde |
DERCEB ETMEK | Kendi cebine atmak |
DERCETMEK | Araya sokmak. |
DERÇ | Araya sıkıştırmak, eklemek |
DERDEST | Görülen dava |
DER-DEST-İ RÜ-YET | Eldeki dava |
DERECAT | Aşamalar. |
DEREKAP | Hemen. |
DERİĞ | Esirgeme |
DERK | Kavrama, anlama. |
DER-KÂR | Aşikar; bilinen |
DERKAR | Malum, bilinen. |
DERKENAR | Bir dilekçe veya yazının alt kısmına özet halinde yazılmış açıklama. |
DERMEYAN | Ortaya koyma. |
DERMEYAN ETMEK | İleri sürmek; ortaya koymak; anlatmak |
DERMİYAN | Ortaya koyma. |
DER-PİŞ | Göz önünde bulunan |
DERPİŞ | Dikkate alma. |
DERUHDE | Üzerine alma. |
DER-UHTE | Yüklenme; üstlenme |
DERUN | İç, içeri. |
DERUNİ | İçten. |
DESATİR | Düsturlar, kurallar. |
DESİSE | Hile; oyun |
DESSAS | Hilekar. |
DESTUR | İzin. |
DEVA | Çare, önlem. |
DEVAİR | Daireler |
DEVERAN | Dolaşım. |
DEVLET ŞURASI | Danıştay |
DEVLET ŞURASI | Danıştay. |
DEVRAN | Zaman. |
DEVRİ | Periyodik. |
DEYN | Borç |
DÎVÂN-I MUHASEBAT | Sayıştay |
DİKTA | Zora dayanma, demokrasi zıddı bir yönetim biçimi. |
DİLEKÇE | Bir isteği üst makama ulaştıran yazı. |
DİMAGİYYE | Akli. |
DİMAĞ | Akıl. |
DİRAYET | Yetenek. |
DİRENGEN | Direnen |
DİYET | Cinayet sebebiyle aleyhine cinayet işlenen kimseye yada yakınına ödenmesi gereken mal. |
DOKTRİN | Belli bir konuda siyâsî, fikrî veya ekonomik kurallar. |
DOLAN | Hile. |
DONATAN | Gemisini gemi ticaretinde kullanan gemi sahibidir |
DONE | Veri. |
DONUKLAŞTIRMA | Sabit hale getirme. |
DOSYA ÜZERİNDE İNCELEME YAPMAK | Duruşma yapılmaksızın yalnızca tarafların ileri sürdükleri ve dosyada yer alan iddiaları inceleme ve karar verme işi. |
DÛÇÂR | Tutulmuş; yakalanmış |
DUHUL | İçeri girme. |
DUN | Aşağılık, alçak. |
DÛN | Aşağı; aşağıda |
DÛR | Uzak |
DURUŞMA | Tarafların ve hâkimin oturumlarda bulunup soruşturma yapılması hali. |
DÜÇAR | Tutulmuş. |
DÜSTUR | Kanun; yasa; yasalar kitabı |
DÜVEL | Devletler |
DÜYUN | Borçlar. |
13 Ağustos 2013 Salı
Hukuk Sözlüğü D-HARFİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder