| Bulunan Kayıt Sayısı : 243 | |
| Kelime / Kelime Grubu | Anlam |
| HABBE | Nokta. |
| HACAMAT | Yaralama. |
| HACAT | Gerekli olanlar. |
| HACET | Gerek |
| HACİR | Kısıt , kısıtlı |
| HACİZ | Alacaklının talebiyle, borçlunun mal ve haklarına icra dairesi tarafından el konulması |
| HACİZ TUTANAĞI | Haczedilen mal hakkında icra memurunca tutulan tutanak. |
| HACZİN FEKK-İ | Haczin kaldırılması. |
| HAD | Sınır,uç |
| HADDİ OLMAMAK | Kanunla belirlenen bir hakkının olmaması. |
| HADDİZATİNDE | Zaten, esasen, aslında. |
| HADIM | Erkekte kısırlık. |
| HADİM | Hizmet eden. |
| HÂDİS | Meydana gelen; yeni çıkan |
| HADİSE | Olay. |
| HAFA | Gizlilik ,kapalılık. |
| HAFİ | Gizli. |
| HAFİF İHMAL | Kişinin gerekli dikkati tam olarak göstermemesi nedeni ile hukuka aykırı bir durumun ortaya çıkması. |
| HAFİYEN | Gizli olarak. |
| HAFİYYEN | Gizlice |
| HAFRİYAT | Kazı; toprak kazma |
| HAİL | Taşınmazları birbirinden ayıran işaret ve engeller |
| HAİZ | Sahip |
| HAK | Hukuk düzeni tarafından şahıslara tanınmış olan yetkilerdir. |
| HAK DÜŞÜRÜCÜ ZAMAN AŞIMI | Hakkın üzerinden belli bir zaman geçince ortadan kalkması. |
| HAKEM | Kişiler arasındaki uyuşmazlıkları yasanın tanıdığı olanaklar ölçüsünde gidermeye çalışan uzlaştırıcıdır. |
| HAKEM KARARI | Taraflarca seçilmiş veya mahkemeler tarafından belirlenen yeminli hakemlerin verdiği karar |
| HAKEZA | Aynı şekilde. |
| HAKİKAT | Gerçek. |
| HAKİKİYYE | Doğru; gerçek; sahici |
| HAKİM | Hüküm veren. |
| HAKİMİYYET | Egemenlik. |
| HAKİR | İtibarsız, değersiz. |
| HAKK | Allah; tanrı |
| HAKKANİYET | Hakka ve adalete uygunluk |
| HAKKI KAZA | Yargılama hakkı. |
| HAKK-I MESİL | Su yolu hakkı |
| HAKK-I MÜRÛR | Geçit hakkı |
| HAKK-I ŞUF-A | Önalım hakkı |
| HAKK-I ŞÜRB | İçme hakkı; sudan yararlanmada sıra hakkı |
| HAKKIHIYAR | Seçme hakkı |
| HAKKIMÜKTESEP | Kazanılmış hak |
| HAKKISÜKÛT | Susma hakkı, sus payı |
| HAKSIZ FİİL | Hukukun izin vermediği, başkasına zarar veren eylemler |
| HALEL | Bozma; eksiklik |
| HALELDAR OLMAK | Bozulmak; çiğnenmek |
| HALET | Durum, vaziyet. |
| HALİ | Boş |
| HALİ SABIKA İRCA | Eski hale getirme |
| HALİT | Arazi hukukunda ortak olan kişi. |
| HALİTA | Karışım |
| HAMASET | Kahramanlık. |
| HAMIZ | Ekşi olan. |
| HAMİ | Koruyan. |
| HAMİL | Ticârî senedin taşıyıcısı. |
| HAMLETMEK | Yüklemek. |
| HAMULE | Yük. |
| HANÇERE | Gırtlak. |
| HAPİS | Cürümlere verilen ve hürriyeti bağlayıcı türden ceza. |
| HARÂC-I MUKASEME | Arâzî-i hâriciyye mahsullerinden onda birden yarısına kadar alınan vergi. |
| HARÂC-I MUVAZZAF | Arâzî-i hâriciyye üzerine yerin tahammülüne göre,maktûiyet veçhile tayin olunan vergi. |
| HARB | Kavga, savaş. |
| HARCIRAH | Yol, yemek gibi masrafları karşılamak için verilen yolluk. |
| HARFİYYEN | Aynı şekilde; Değiştirmeksizin |
| HÂRÎM | Yabancıların girmesine izin verilmeyen ev bölümü; harem |
| HARİCEN SATIŞ | Hukukun istediği biçimde yapılmayan satış. |
| HARİCİYE VEKALETİ | Dışişleri bakanlığı |
| HARİÇ | Dış, dışarı |
| HARİM | Kutsal olan şeyler. |
| HARNUP | Keçiboynuzu |
| HARPUŞTA | Yağış etkilerinden korumak için yapılan açık duvar üstleri kaplamasına verilen ad. |
| HARRE | Sıcak, hararetli. |
| HARTAMA | Pedavra; köknar ve lâdin ağaçlarından elde edilen, çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta. |
| HAS | Sıkıştırmadan bir yerin içine alma; hareketten menetme; etrafını çevirme; vakfetme. |
| HAS | Özgü. |
| HASÂRÂT | Zararlar; hasarlar |
| HASB | Göre, nazaran. |
| HASB-EL-KANUN | Kanun gereği |
| HASEBİYLE | Dolayısıyla; bu nedenle |
| HASEN | Güzel. |
| HASIM | Davalı. |
| HASÎM | İki düşmandan herbiri |
| HASİM | İki düşmandan her biri. |
| HÂSİM | Kesip atan |
| HASİS | Cimri |
| HASL | Ayrıntı, ayırma, halletme. |
| HASLET | Karakter. |
| HASM | Halletme, meseleyi çözme. |
| HASR | Belirleme; Sıkıştırma |
| HASREN | Etrafını çevirerek |
| HASRETME | Belirleme. |
| HÂSS | Özgü |
| HASSATEN | Özellikle. |
| HAŞİV | Uzun ve gereksiz anlatım. |
| HAŞİYE | Bir yazının üzerine,satır aralarına not olarak yazılan yazılar. |
| HAT | Çizgi. |
| HATA | Yanılgı, yanlış. |
| HATEM | İmza yerine kullanılan mühür. |
| HATIRA | Anı. |
| HATİA | Günah; suç; yanlış; kabahat |
| HATİME | Nihayet, son. |
| HAVALİ | Bölge, mıntıka. |
| HAVAYİÇ | İhtiyaçlar. |
| HAVF | Korku, korkma |
| HÂVİ (HAVİ) | Kapsayan; içeren |
| HAVSALA | Anlayış, zihin, akıl. |
| HAVZA-İ FAHMİYYE | Kömür havzası |
| HAYASIZ | Utanmaz. |
| HAYLÛLET | Araya girme; engel olma |
| HAYMATLOS | Vatansız |
| HAYR | İyilik, fayda. |
| HAYR (HAYIR) | İyilik |
| HAYRAT | Sevap için kurulan müessese |
| HAYRÂT | Hayırlı işler; sevap için yapılan iş |
| HAYSİYYET | Şeref, onur, itibar. |
| HAZAR | Barış ve güven hali. |
| HAZIK | Uzman |
| HAZIM | Hazmeden, ihtiyatlı. |
| HAZİNE | Devletin mal ve sair kıymetleri. |
| HAZİNE DAVALARI | Müstakil tüzelkişiliğe sahip olmayan devlet dairelerince açılan dava. |
| HAZİRUN | Hazır olanlar. |
| HEBAEN | Boşuna, yok yere. |
| HEDEF | Nişan, amaç. |
| HEDER OLMA | Ziyan olma; boşa gitme |
| HEDM | Yıkma; harap etme |
| HENGAME | Gürültü. |
| HERC | Kargaşa. |
| HERCAİ | Karışık. |
| HERCÜ MERC | Darmadağınık; altüst; karmakarışık |
| HEREDES | Mirasçılar. |
| HEYELAN | Toprak kayması |
| HEYET | Komite. |
| HEYET-İ TEMSİLİYE | Temsilciler heyeti. |
| HIFZ | Saklama; koruma |
| HIRSIZLIK | Bir malı, sahibinin rızası olmadan gizilce alıp götürme. |
| HIYANET | Hâinlik, ihanet etme. |
| HIYANET-İ VATANİYE | Vatana hıyanet. |
| HIYAR | Seçmekte veya yapmakta özgürlük |
| HIYEL | Hileler. |
| HIYN-I DAVA | Dava zamanında. |
| HİBE | Bağış |
| HİBRE | Tecrübe;Deneyim. |
| HİDEMAT | Hizmetler. |
| HİDEMATI AMME | Kamu hizmeti |
| HİFFET | Vurdumduymazlık. |
| HİLAF | Yalan. |
| HİLAF İLMİ | Hukukçuların bir kısım konulardaki ihtilaflarının temel nedenlerini araştıran ilim. |
| HİLAFI | Tersi; zıddı |
| HİLAF-I HAKİKAT | Gerçek dışı. |
| HİLE | Aldatma, yanıltma. |
| HİLE-İ ŞERİYYE | Kanunların yasakladığı bir işi, yine kanunlardaki boşluklardan yararlanarak yapabilme. |
| HİLEKAR | Hileci, düzenbaz. |
| HİLKAT | Yaratılış; tabiat |
| HİMAYE | Koruma |
| HİMEN | Kızlık zarı. |
| HİMMET | Yardım. |
| HİN | An, zaman. |
| HİNİ DAVA | Dava esnasında |
| HİNİ HACET | Gerektiğinde |
| HİSSE | Pay. |
| HİSSEDAR | Ortak. |
| HİSSE-İ ŞAYİA | Ortak pay |
| HİSSEMEND | Hissesi olan; Pay alan |
| HİTAM | Son; nihayet |
| HİYAZE | Bir şeye hak kazanma. |
| HİZMET | İşgörme, vazife. |
| HİZMET KUSURU | Resmî bir işin yapılması sırasında memurun kusurlu davranışı. |
| HOD-BE-HOD | Kendi başına;kimseye danışmadan;kendiliğinden |
| HUBUBAT | Arpa, buğday, mısır gibi ekmek yapmaya yarayan tohumlar,tahıl. |
| HUDA | Aktarma |
| HUDUD | Sınırlar, uçlar. |
| HUDUS | Ortaya çıkma. |
| HUDÛS | Sonradan ortaya çıkma |
| HUKUK DEVLETİ | Anayasadaki hükümlere bağlı devlet. |
| HUKUK MÜŞAVİRİ | Kurumlarda hukukî konularda görüşüne başvurulan kimse. |
| HUKUK NORMU | Belli bir konudaki yazılı hukuk kuralı. |
| HUKUK-I AMME | Kamu hakları. |
| HUKUK-I AMME DAVASI | Kamu davası. |
| HUKUK-I BEŞER | İnsan hakları. |
| HUKUK-I DÜVEL | Devletler umumî hukuku. |
| HUKUK-I ESASİYE | Anayasa hukuku. |
| HUKUK-I HUSUSİYE | Özel haklar. |
| HUKUK-I MEKTUBE | Yazılı hukuk. |
| HUKUK-I MEVZUA | İnsanlar tarafından konulmuş hukuk kuralları. |
| HUKUKİ FİİL | Hukukî sonuç doğuran ve insana yapılan fiil. |
| HUKUKİ HADİSE | Hukukî olay. |
| HUKUKİ HATA | Hukukî yanılma, bir hukuk kuralının uygulanmasında veya tefsirinde yanılgıya düşme. |
| HUKUKİ İŞLEM | Bir veya birden çok kişinin, hukuksal bir sonuca yönelttiği irade açıklaması. |
| HUKUKİ MENFAAT | Hukukça korunan ekonomik vs. Menfaatler. . |
| HUKUKİ MESELE | Bir yargılamada çözümü gerekli mesele. |
| HUKUKİ MESULİYET | Meydana gelen bir olaydan dolayı kişinin yalnızca medenî hukuk açısından sorumluluğu. |
| HUKUKİ MUAMELE | Hukukî işlem. |
| HUKUKİ MÜNASEBET | Hukukî ilişki. |
| HUKUKİ NETİCE | Hukukî sonuç. |
| HUKUKİ TAĞYİR | Bir kimsenin, kendisine ait olmayan menkul eşyalar üzerinde bazı işlemlerde bulunarak, bu eşyanın niteliğini değiştirmesi. |
| HUKUKUN KAYNAKLARI | Hukukun toplum içerisinde oluşan ve oluşturan kaynakları. |
| HULASA | Öz |
| HULÂSA | Öz; özet; net |
| HULÛL | Gelip çatma; vadenin gelmesi |
| HULUS | Gönül temizliği |
| HUMS | Beşte bir. |
| HUMUS | Beşte bir alınan verginin adı. |
| HURAFAT | Batıl inançlar. |
| HURAFE | Batıl inanç. |
| HURUC | Çıkış. |
| HURUÇ | Karşı çıkma. |
| HURUF | Harfler. |
| HURUFAT | Matbaa harfleri. |
| HUSUL | Olma; oluş |
| HUSUMET | Hasımlık; düşmanlık |
| HUSUMET | Davalı ve davacı olma durumu. |
| HUSUS | Konu, madde. |
| HUSUSAT | İşler; konular; meseleler |
| HUSUSİ | Özel |
| HUSYE | Yumurtalık. |
| HÜCCET | Delil; belge |
| HÜCCET-İ MÜSBİTE | İsbata yarayan delil. |
| HÜCEC | Yazılı belgeler. |
| HÜCEC-İ MAHTUTA | Resmî makamlarca düzenlenen senetler. |
| HÜCNET | Müstehcenlik, ayıp. |
| HÜCRA | Çok uçta, kenarda bulunan. |
| HÜKEMA | Alimler. |
| HÜKKAM | Hakimler. |
| HÜKKÂM | Hakimler; yargıçlar |
| HÜKMİ | Hükümle ilgili |
| HÜKM-İ ADİL | Adaletli hüküm. |
| HÜKM-İ GIYABİ | Duruşmaya gelmeyenin gıyabında verilen hüküm. |
| HÜKMİ ŞAHSİYET | Tüzel kişilik |
| HÜKMÜN FIKRASI | Duruşmalar sonunda verilen hükmün bizzat kendisi. |
| HÜKÜM | Bir uyuşmazlığın yargılanması sonucu varılan karar. |
| HÜKÜM UYUŞMAZLIĞI | Aynı konuda iki ayrı mahkemece verilen kararların birbirine uymaması. |
| HÜKÜMLERİN TAZVİHİ | Hükümlerin açık olmayan kısımlarının açıklığa kavuşturulması. |
| HÜKÜMLÜ | Mahkûm, hüküm giymemiş kişi. |
| HÜLASA | Özet. |
| HÜRMET | Saygı. |
| HÜRRİYET | Özgürlük. |
| HÜRRİYET BAĞLAYICI CEZALAR | Hapis türünden ve özgürlüğü ortadan kaldıran cezalar. |
| HÜRRİYETİ TAHDİD SUÇU | Kişinin hürriyetini kısıtlama fiili. |
| HÜRRİYYET | Serbestlik, özgürlük. |
| HÜSNÜ CERYAN | Iyi icra etmek. |
| HÜSNÜHAL | İyi hal. |
| HÜSNÜNİYET | İyiniyet |
| HYMEN | Kızlık zarı. |
13 Ağustos 2013 Salı
Hukuk Sözlüğü H-HARFİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder