Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Hukuk Sözlüğü İ-HARFİ

İ-HARFİ
Kelime / Kelime GrubuAnlam
İADEGeri verme
İADE-İ MUHAKEMEYargılamanın yenilenmesi
İADEİ MUHAKEMEYargılamanın yenilenmesi.
İADEİ MÜCRİMİNSuçluların geri verilmesi.
İANATBağış
İANENafaka; Geçimlik.
İAREÖdünç verme.
İAŞEBeslenme; geçinme
İBAHA / İBAHESerbest bırakma.
İBAHEBir işin yapılıp yapılmamasını serbest kılma.
İBARECümle; söz
İBATEBarındırma.
İBHAMKapalılık, anlaşılmayacak durum.
İBHÂMAçıklamama; gizli tutma
İBKADevamlı ve sürekli kılma
İBLAĞUlaştırma, gönderme.
İBRAAklama; temize çıkma
İBRANAMEAklama ve temize çıkarma belgesi
İBRAZGösterme; sunma
İBRAZ ETMEKGöstermek.
İBTALFeshetme, hükümsüz bırakma.
İBTİDABaşlangıç; başta
İBTİDARBir işe hemen başlama.
İCABÖneri.
İCÂBGerekme; gerek; bir sözleşme için ilk söylenen söz
İCAB ETTİRMEKGerektirmek.
İCABET ETMEUyma
İCABI HALDurum gereği
İCABİOlumlu
İCAPÖneri; Teklif.
İCARKira
İCÂRKiraya verme.
İCARCIKiracı.
İCAREKira; Ücret.
İCÂRE-İ MÜECCELESonradan alınan kira
İCARETEYNİki kira; Muaccel kira ile müeccel kira.
İCARETEYNLİ VAKIFSüreye bağlı ve kira sözleşmesi olan vakıf mallar
İCAZKısa ve özlü söz.
İCAZETİzin; onay
İCÂZET-İ LÂHİKABir kimsenin izni olmadığı halde,yapıldıktan sonra bir şeyi kabul etmesi ve onaylaması
İCAZETNAMEDiploma.
İCBARZorlama.
İCBAR ETMEZorlama
İCMADağınık şeyleri bir araya getirme, toplama.
İCMALKısaltma; öz
İCRAYerine getirme, bir işi yürütme.
İCRA HEYETİYönetim kurulu.
İCRA KUVVETİYürütme gücü
İCRA TEŞKİLATIİcra takip işlerini yürütmekle görevli resmî organ.
İCRA TETKİK MERCİİİcra-İflas dairesinin üzerinde olup, icra-iflas işlemlerinin doğru ve kanuna uygun olup olmadığını denetleyen ve ayrıca kanunun kendisine verdiği dava ve işleri gören özel mahkeme.
İCRA VEKİLİBakan
İCRA VEKİLLERİ HEYETİBakanlar kurulu
İCRAİUygulamayla ilgili.
İCTİMAToplanma, toplantı.
İCTİMAİToplumsal
İCTİNABSakınma, çekinme.
İCTİSARCesaret etme.
İÇTİHADÖzel görüş, anlayış, kavrayış.
İÇTİHAD (İÇTİHAT)Yargıcın veya hukukçunun düşüncelerinden doğan sonuç, özel görüş, anlayış, kavrayış
İÇTİMAToplanma; toplantı
İÇTİMAİToplumsal.
İÇTİNAPKaçınma; çekinme
İÇTÜZÜKDernek, ortaklık ve meclislerin dâhilî işleyişini düzenlemek üzere çıkarılan tüzükler.
İDABir kimsenin diğer bir kişi tarafından verilen şeyi kabul etmesi ve saklaması.
İDADHesap, sıra.
İDAMÖlüm cezası.
İDAMEDevam ettirme; sürdürme
İDAREYönetim, çekip çevirme.
İDÂRE-İ HUSÛSİYYEİl özel idaresi
İDARİYönetimle ilgili.
İDDETBoşanan eşlerin, yargıç tarafından konulan süre içinde evlenemeyerek beklemeleri.
İDDİASav, bir görüşte direnme.
İDDİA MAKAMISuç isnadında bulunan makam.
İDDİANAMESavcılığın soruşturma sonunda kanıtlarını ve iddialarını içinde topladığı yazı
İDDİANIN TEVSİİ VE TEBDİLİİddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi.
İDDİHALDahil olma
İDDİHARBiriktirme, stoklama.
İDMANAlıştırma.
İDRAKAnlama, Kavrama.
İFAÖdeme; yerine getirme
İFA DAVASIYerine getirmeyi isteyen dava.
İFADATSözler
İFADEAnlatma; anlatış
İFHAMBildirme
İFLASBorcunu ödemeyen veya ödemelerini tatil eden borçlu hakkında yapılan takip sonucunda, mahkeme kararı ile tespit ve ilan edilen durum.
İFNAYok etme; Ortadan kaldırma.
İFRAĞBaşka bir duruma sokma
İFRATAşırılık; Taşkınlık.
İFRAZArazinin parçalanması; parsellere ayırma
İFRAZATSalgı.
İFSAHAçıkça dile getirme; Anlatma.
İFSATDüzeni bozmak.
İFŞAAçıklamak, açığa çıkarmak
İFŞAATAçıklama
İFŞASINA MÜEDDİAçıklanma gereği
İFTİRAKAyrılık, ayrılma, dağılma
İĞBİRARGücenme.
İĞDİŞErkeği kısırlaştırma.
İĞFALAldatma; Kandırma.
İĞLAKKapalı ve anlaşılmayacak biçimde söyleme.
İĞLAZKötü söz söyleme.
İĞMAZGörmemezlik gelme
İĞTİRAKSuda boğulma.
İĞTİSAPGasbetme; Ele geçirme.
İĞTİŞAŞKarıştırma.
İĞVABaştan çıkarma.
İĞZAPKızdırıp öfkelendirme.
İHAFETehdit etmek.
İHALEArtırma veya eksiltme biçimiyle yapılan ve en uygun fiyatı teklif edene (en çok artıran veya eksiltene) işin/malın verildiği sözleşme yöntemi.
İHAŞAİftirada bulunma.
İHATASarma;etrafı çevrilme
İHBALHamile bırakma.
İHBARHaber verme; bildirme
İHDAHediye verme.
İHDARBoşa harcama.
İHDASOrtaya çıkarma; kurma
İHDASÎKurucu.
İHFASaklama
İHKAKHak verme.
İHKAK-I HAKKendiliğinden hak alma
İHLAFYemin ettirme.
İHLAKOrtadan kaldırma.
İHLALÇiğneme, bozma, uymama.
İHLAL ETMEKZarar vermek; çiğnemek
İHMALDikkatsizlikten ve özensizlikten kaynaklanan kusur; özen göstermeme
İHMALİ SUÇYapılması gereken hareketin yapılmaması sonucunda meydana gelen suç.
İHRABHarap etme.
İHRACDışarıya mal satma.
İHRAÇÇıkarma; dışarıya mal satma
İHRAKAteşe verme.
İHRAZBenimseme; sahipsiz malı sahiplenme
İHSASayma; Sayılma.
İHSAİSayısal.
İHSAİYYATİstatistiksel.
İHSANİyilik etme,lütuf, iyilik.
İHSARKısaltma.
İHSASHissettirme.
İHTAYanılgı.
İHTARUyarma; dikkat çekme
İHTARNAMEYazılı uyarı; hatırlatma belgesi
İHTİBARAdli tıp raporu.
İHTİBARÎTecrübeyle.
İHTİBASTutulma.
İHTİCACDelil gösterme.
İHTİCÂCDelil veya tanık gösterme
İHTİCACENDelil göstererek.
İHTİDADinden dönme.
İHTİFASaklanma.
İHTİFAFKapıp götürme.
İHTİKARVurgunculuk.
İHTİLAFAnlaşmazlık; uyuşmazlık
İHTİLAFATUyuşmazlıklar, anlaşmazlıklar.
İHTİLASAşırma ; kapma
İHTİLATKarışma; bir araya gelme
İHTİMAKoruma.
İHTİMAMÖzen
İHTİRABilimsel buluş üzerindeki hak
İHTİRA BERATIYeni bir şey bulana, bir süre bulduğu şeyden yalnızca kendisinin yararlanması için, devlet tarafından verilen belge
İHTİRAKYanıp tutuşmak.
İHTİRAMSaygılı olma.
İHTİRAZKorkma.
İHTİRÂZİ KAYITÇekince; önkoşul
İHTİSAMDüşmanlık.
İHTİSAPMesuliyet.
İHTİSARKısaltma.
İHTİSASUzmanlık, uzmanlaşma.
İHTİTAMSona erme.
İHTİVAKapsama
İHTİVA ETMEKİçermek; kapsamak
İHTİYAÇGereklilik, gereksinim.
İHTİYANHainlik.
İHTİYARYaşlı, kocamış.
İHTİYAR ETMEKSeçme; tercih etme
İHTİYARİİsteğe bağlı
İHTİYATTedbir
İHTİYATİ TEDBİRGeçici koruma tedbiri.
İHTİZAAlçak gönüllülük.
İHYAYeniden canlandırma.
İHZARHazırlama; huzura getirme
İHZAR MÜZEKKERESİMahkeme çağrısına uymayanların, kolluk tarafından mahkemeye getirilmesi için verilen yazılı emir
İHZARATHazır olanlar.
İHZARENZabıta gücüyle getirme.
İHZAREN CELBSanığı veya tanığı, kendi arzusu nedeniyle gelmediği için mahkeme önüne hakim kararı ile zorla getirtme
İHZARİHazırlayıcı;hazırlık niteliğinde olan
İIKMALTamamlama; bitirme; devamlı olarak yiyecek içecek ve diğer gerekli malzemenin sağlanması
İKAYapma;Meydana getirme.
İKA ETMEKYapmak; etmek
İKABEziyet çekme.
İKAFVakfetme.
İKAMEYerine koyma;yerine geçme
İKAME-İ BEYYİNATDelillerin gösterilmesi ve mahkemeye sunulması.
İKAME-İ DAVADava açma.
İKAMET ETMEBir yerde yerleşme iradesi ve niyetiyle oturma.
İKAMETGAHYerleşme niyetiyle oturulan yer
İKAZUyarma.
İKDARİktidarını artırma; Kuvvetlendirme.
İKFALKefil gösterme.
İKLALAzaltma.
İKMALTamamlama; bitirme
İKMALENTamamlayarak.
İKRAKiraya vermek.
İKRAHKorkutma.
İKRÂHKorkutma
İKRAMİYEBahşiş, bağış.
İKRARBildirme; kabul
İKRAZBorç verme; ödünç verme
İKSAGiydirme.
İKSAMYemin etme.
İKTADevlet arazilerinin bir kısmının devlet görevlilerine bırakılması.
İKTABYazdırma.
İKTİBASAlıntı.
İKTİBASENAlıntılayarak.
İKTİDARİYeterlikle ilgili.
İKTİFAYetinme
İKTİRAKiralamak.
İKTİRANEle geçirme.
İKTİRÂNYaklaşma; ulaşma; erişme
İKTİSABEdinme, elde etme.
İKTİSABİKazanımla ilgili
İKTİSADİEkonomik
İKTİSAMBölüşme.
İKTİSAPKazanma; kazanım
İKTİSASIGiyinilmesi
İKTİSATEkonomi, artırım.
İKTİSAT VEKÂLETİEkonomi Bakanlığı.
İKTİTAPKopyalama.
İKTİZAGereklilik; mahkeme kararı örneği; işe yarama yargı belgesi
İLADDoğurma.
İLAFAlışma.
İLAHAllah.
İLAMMahkemenin davayı nasıl bir hükme bağladığını gösteren resmi belge
İLAMLI İCRA TAKİBİPara veya paradan başka bir şey içeren konularda, önce bir mahkeme ilamı alınıp, ilamlara özgü icra takibi yapılması.
İLAMSIZ İCRA TAKİBİElinde bir mahkeme ilamı bulunmayan veya bulunmasına rağmen ilamlı icra yoluna başvurmayan kişilerin, alacaklarını elde etmek için başvurdukları icra yolu.
İLANYayma, duyuru
İLA-NİHAYESonuna kadar
İLBASAlıkoyma.
İLCAMecbur etme, zorlama.
İLDEMPişmanlık duyan.
İLELHastalıklar.
İLELEBEDSonsuza kadar.
İLGAOrtadan kaldırma; yürürlükten kalkma
İLHAKBir başka devletin egemenliğine geçme.
İLK DERECE MAHKEMELERİDavaların ilk görüldüğü ve çözümlendiği mahkemeler.
İLKABırakma, bırakıp gitme.
İLKAHDölleme.
İLLEGALKanun dışı
İLLETHastalık; sakatlık
İLLİYETNeden-sonuç ilişkisi.
İLLİYET BAĞINedensellik bağı; neden ile sonuç arasındaki bağ
İLLİYYETNeden-sonuç ilişkisi.
İLMÎBilimsel
İLMİBilimsel.
İLMİ İÇTİHATLERHukuk bilginlerinin hukuki sorunlarda ileri sunmuş oldukları görüş, düşünce ve kanaatlerdir.
İLMÜHABERBirinin herhangi bir durumunu gösteren belge; durum belgesi
İLSAKYapışma.
İLTİBASAşırı benzerlik.
İLTİBÂSKarıştırılma; karışıklık
İLTİCASığınma
İLTİFATİlgilenme, saygı gösterme.
İLTİHAKKatılma.
İLTİHÂKKatılma
İLTİSÂKYapışma; kavuşma
İLTİZAMGerekli sayma; gerektirme
İLTİZAMİBilerek, isteyerek yapılma
İLTİZAMİ MUAMELEBir kimsenin malvarlığının aktifinde yer alan kalemlere dokunmaksızın, yalnızca pasifini artıran bir işlem yapması; taahhüt işlemi; borçlandırıcı işlem;
İLZAMKarşıdakinin tezlerini delillerle çürütme.
İLZÂMSusturma
İLZAM ETMEKDeliller ortaya koyarak susturmak.
İMADolaylı anlatım.
İMALYapma,meydana getirme.
İMÂLYapma; meydana getirme
İMALEBir tarafa eğme, yatırma.
İMÂRBayındırlık
İMAR VE İHYAOnarma ve yeniden inşaa etme
İMARATHayırevleri
İMÂTAUzaklaştırma.
İMATEÖldürme.
İMDİBuna göre; o halde
İMHAortadan kaldırma; yok etme
İMHALSüre verme; Erteleme.
İMHÂLSüre verilmesi
İMİTASYONSahte.
İMKANOlanak.
İMLAYazım.
İMLÂDoldurma; yazdırma; dili doğru yazma bilgisi
İMRACDöneklik.
İMRARGeçme
İMRAZHasta etmek.
İMSALGereksiz harcama.
İMTİCADUzama.
İMTİDADUzama.
İMTİDATUzama.
İMTİNAÇekinme; kaçınma
İMTİSALTaklit.
İMTİSÂLGerekeni yapma
İMTİSALENÖrnek alarak.
İMTİYAZAyrıcalık; farklılık
İMTİZAÇKarakter uyuşması
İMTİZAÇSIZLIKKarakter uyuşmazlığı; Geçimsizlik.
İMZABir metnin altına konulan tasdik ifadesi.
İNABEPişmanlık.
İNAKSözüne güvenilir olma.
İNALEYemin.
İNAMİyilik yapma.
İNASKadınlar, kızlar.
İNAYETYardım
İNBAHaber verme.
İNBATBitki yetiştirme.
İNBİÂSGönderilme; ileri gelme
İNBİSATYayılma.
İNBİYAPiyasaya çok miktarda sürülen malın çok satması.
İNCİRARÇekilme, sonuca varma
İNCİZABCazip hale getirme.
İND-EL-HÂCELâzım olduğu; gerektiği zaman
İND-ET TEMYİZTemyiz sonunda
İNDETTAHKİKAraştırma sonunda.
İNDETTEARUZÇatışma sonunda.
İNDETTEMYİZTemyiz sonunda.
İNDİKişinin kendi görüşüne dayanan, kendince
İNDİFAMeydana çıkma.
İNDİNDEYanında
İNDİRAÇDahil olma.
İNDİZBelirti.
İNFADBitirme.
İNFAKNafakayla birinin geçimini sağlama
İNFAZYürütüm
İNFİALGücenmek.
İNFİHAMAnlaşılma.
İNFİKAKAyrılma.
İNFİRATTefrit etme.
İNFİSADKötülüğe uğrama.
İNFİSAHDağılma; hükümsüz kalma; bozulma
İNFİSALAyrılma, yerini bırakıp gitme.
İNHATayin.
İNHİDAAldanma.
İNHİDAMYıkılma.
İNHİLALKendi içerisinde çözülüp dağılma.
İNHİMAKBir şeyin üzerine fazla düşme.
İNHİRAFDoğru yoldan çıkma; Kötülüğe bulaşma.
İNHİRATBirini zarara sokma.
İNHİSAMBitirme.
İNHİSARTekel; monopol
İNHİZAMYenilgiyi kabul etme.
İNİDAMİdama olma.
İN-İKADBağlama; kurulma; toplanma
İNİKADSözleşmenin kurulması.
İNİKASYansıma.
İNİKATSözleşmenin kurulması.
İNİSİYATİFBir şeyi yapma ya da yapmama serbestisine sahip olma.
İNKILAPDeğişme; devrim
İNKISAMBölüşme.
İNKITAKesinti; ara verme
İNKIYÂDBoyun eğme
İNKIYATBoyun eğme, uyma.
İNKIZABitme, sona erme.
İNKİLABDeğişme,devrim
İNKİSAMParçalanma, bölünme.
İNKİSÂMParçalanma; bölünme
İNKİSARDarılma.
İNKİŞAFGelişme; gelişim
İNKİTAMSaklama.
İNKİYADKayıt altına alma; Teslim olma.
İNKİZASona erme, bitme.
İNSAFAcıma, haksızlık etmeme.
İNSALNeslin çoğalması.
İNSİİnsani.
İNSİCAMTutarlılık.
İNSİCÂMDüzgünlük; tutarlık
İNSİLABOrtadan kalkma.
İNSİLAHSilahlanma.
İNSİYAKİçgüdü.
İNSİYAKİİçgüdüsel.
İNŞAYapıya ait.
İNŞÂÎYapıya ait
İNŞAİ DAVAYenilik doğuran dava.
İNŞAİ HAKYenilik doğuran hak
İNŞİAPÇoğalma.
İNŞİRAHGönül ferahlığı.
İNTACSonuç verme;sonuçlandırılma
İNTAÇSonuçlandırılma.
İNTAKKonuşturma.
İNTANİYEMikrobik hastalıklara ait.
İNTIFAsönme.
İNTİBAİzlenim.
İNTİBAHUyanma; Kendini bulma.
İNTİBAKUyma, uygun hale getirme bir yere tatbik etme.
İNTİFAFaydalanma, istifade etme.
İNTİFA HAKKIYararlanma hakkı; başkasına ait bir malda, kullanma ve ürünlerinden yararlanma yetkilerine sahip olmayı içeren irtifak hakkı çeşidi
İNTİFAHŞişme.
İNTİHASona erdirme, nihayetlenme.
İNTİHABSeçim.
İNTİHÂBSeçme; seçim
İNTİHAENSonuç olarak.
İNTİHALÇalıntı.
İNTİHAPSeçim.
İNTİKALNakil; yer değiştirme
İNTİKAMÖç alma.
İNTİSABBirisine gönülden bağlanma; Mensup olma.
İNTİSAPBirisine gönülden bağlanma; Mensup olma.
İNTİŞAYayımlanma.
İNTİZAMDüzgünlük; düzenlilik
İNTİZÂMTertipli, düzenli.
İNTİZARBekleme; gözleme
İNZARKötü bir sonuç hakkında dikkati çekme.
İNZİBATYolunda olma; sıkı düzen
İNZİBATİ CEZALARDisiplin cezaları.
İNZİCAPCezb, çekme.
İNZİMAMKatılma; ilave
İNZİMAMENİlaveten.
İPHAMBelirsizlik
İPKAYerinde bırakma; görevinde bırakma
İPKAENYerinde tutarak; Tekrar atayarak.
İPOTEKBir alacağa karşılık gayrı menkul rehni.
İPOTEK AKİT TABLOSUİpoteğin kurulması sırasında tapu memuru tarafından düzenlenen ve ipoteğin durumunu gösteren resmi senet.
İPOTEK BELGESİTapu sicil müdürlüğü tarafından verilen ve ipotek akit tablosunun özetini içeren belge.
İPOTEKLİ BORÇ SENEDİTaşınmaz rehni ile güvence altına alınmış kişisel bir hak nedeniyle, yetkili tapu görevlilerince ilgili taşınmaza değer biçilerek, taşınmaz değerinin bağlandığı (sürümünün kolaylaştırıldığı) kıymetli evrak.
İPTALHukuk kurallarına aykırı biçimde yapılmışbir idari işlemin yargı organının kararıyla ortadan kaldırılmasıdır
İPTİDABaşlangıç.
İPTİDAENBaşlangıç olarak.
İPTİDAİ İTİRAZİlk itiraz
İPTİNADayanma.
İPTİZALAdileşme.
İRADGelir; gelir getiren yapı
İRADEİstem.
İRAETayin etme; gösterme
İRAE EDİLMEKGösterilmek
İRASYapma; etme; zarar verme
İRATGelir.
İRAT SENEDİBir alacak nedeniyle üzerinde gayrimenkul mükellefiyeti kurulan bir taşınmazın değerinin, taşınmazdan ödenmesi gerekli bir para borcu biçiminde bağımsızlaştırılarak, sürümünü artırmak için bağlandığı kıymetli evrak.
İRBAFaiz ile birşeyi artırma.
İRBAHFaiz karşılığı para verme.
İRCAEski duruma getirme; geri döndürme
İRCA OLUNMAEski duruma getirme; çevirme; döndürme
İRFAKKamuya tahsis edilen yerler.
İRFANBilme, anlama, kültür
İRHABırakma.
İRHASFiyatını indirme.
İRKABYasal mirasçıların dışında birilerine de mal bırakma.
İRSVaris olma, soya çekme.
İRSALGönderme.
İRSALİYEGönderme belgesi.
İRSENİrs yoluyla; miras yoluyla
İRSÎKalıtsal.
İRŞADUyarma; İyiliği öğretme.
İRŞATUyarma.
İRTİBATBağlantı; ilişki
İRTİCAGericilik.
İRTİCALENİçten gelen konuşma.
İRTİDAYasaklara uyma.
İRTİDATDinden dönme.
İRTİFAYükseklik.
İRTİFAKİhtiyaç duyma
İRTİFAK HAKLARIBir taşınmaz üzerinde, bir kullanma ve yararlanmaya rıza göstermeyi veya mülkiyete özgü bazı hakların kullanılmasından kaçınmayı gerektiren ve diğer bir taşınmaz veya kişi yararına ayni hak olarak tesis edilen hukuki işlem.
İRTİHALÖlme.
İRTİHANRehin alma
İRTİKAPRüşvet yeme.
İRTİSAMResim yapma.
İRTİŞARüşvet alma.
İRZARazı.
İSABETRasgelme,erişme, yerini bulma.
İS-AFYerine getirme
İSALVardırma, ulaştırma.
İSÂLVardırma; ulaştırma
İSALEAkıtma.
İSARBelli bir yerde satılan malın fiyat birliğini sağlamak.
İSBALGönderme, yollama.
İSBATDoğrusunu ortaya çıkarma
İSKASulama.
İSKANOturma
İSKAN RUHSATIBir binada oturulabilmesi için, yapının tamamlanmasından sonra ve İmar Kanununa göre, o yapının kullanılabileceğine ilişkin olarak verilen belge.
İSKATSon verme.
İSMETDoğruluk.
İSNADDayandırma; yükleme
İSPENÇİYARİEczacılık.
İSRAFGereksiz harcama.
İSTERİHisteri.
İSTÎFAAlacağın tamamının tahsil edilmesi.
İSTİABKapsama, içine alma.
İSTİANEYardım isteme
İSTİAPİçine alma.
İSTİAREÖdünç alma
İSTİBATİhtimal vermeme.
İSTİBDALDeğiştirme.
İSTİBDATHukuka bağlı olmayan yönetim.
İSTİBKALGizleme
İSTİBSARBasiretli davranma.
İSTİCALTecil talebi; Tecilini isteme.
İSTİCARKiralama
İSTİCBARZor kullanma.
İSTİCVAPSorguya çekme; sorguya çekilme
İSTİDADilekçe; arzuhal
İSTİ-DÂDKabiliyet; yetenek
İSTİDANAMEDilekçe.
İSTİDANEBorçlanma.
İSTİDATYetenek.
İSTİDLALDelillerden sonuç çıkarma.
İSTİDLÂLKanıta dayanarak, sonuç çıkarma
İSTİDLALENDolaylı yoldan anlayarak
İSTİDRAÇDerece derece yükselme.
İSTİFYığma.
İSTİFAİkendi isteğiyle görevden ayrılma
İSTİFADEYararlanma; faydalanma
İSTİFAFİstekte bulunma.
İSTİFHAMSoru.
İSTİFSARAçıklama isteme.
İSTİFTABir konunun hukukî hükmünü yetkili makama sorup cevabını alma.
İSTİGLALİpotek.
İSTİGLÂLİpotek; rehine koyma
İSTİĞLALİpotek.
İSTİĞNANaz.
İSTİĞRAKDalma, içine gömülme.
İSTİHABBağış isteminde bulunma.
İSTİHALLayık olma.
İSTİHALEİmkansızlık, olanaksızlık.
İSTİHANEAşağılama.
İSTİHAPYanına almak
İSTİHBARHaberdar olma.
İSTİHDAFHedef, amaç belirleme.
İSTİHDÂFAmaç edinme; amaçlama
İSTİHDAMÇalıştırma; kullanma
İSTİHDARHazırlık.
İSTİHDASSonradan ele geçirme.
İSTİHFAFAşağılama.
İSTİHFAZKorumak.
İSTİHKAKHak ediş
İSTİHKAK DAVASIBir mal üzerinde mülkiyet veya bir ayni hak iddiasında olan dava
İSTİHKAMSağlamlık, güç.
İSTİHKAMSağlamlık, kuvvet,.
İSTİHKAMATSiperler
İSTİHLAKTüketim; tüketme
İSTİHMAKorunma talebinde bulunma.
İSTİHMALHavale etme.
İSTİHMAMÖnem verme ve bu yüzden sıkıntı görme.
İSTİHRAÇİhraç etme.
İSTİHRÂÇÇıkarma; netice ve anlam çıkarma
İSTİHSALÜretim.
İSTİHSALÜretim; üretme
İSTİHSANKabul etme.
İSTİHZADalga geçme.
İSTİHZARHazır hale getirme.
İSTİKAMETYön; Yan.
İSTİKBALGelecek.
İSTİKFAFYetinme.
İSTİKFALKefil olma.
İSTİKLÂLHürriyet.
İSTİKMALTamamlama.
İSTİKNAHDerinliğine soruşturma.
İSTİKRAKiralamak.
İSTİKRAHİğrenme.
İSTİKRAİSonuca varacak biçimde.
İSTİKRARKararlı olma.
İSTİKRARBelli olma,kararlaşma.
İSTİKRAZBorç, ödünç alma
İSTİKRAZÂTBorçlanmalar.
İSTİKSAİşin aslını araştırma.
İSTİKSABKazanma.
İSTİKSARÇoğaltma.
İSTİKSASKısas talep etme.
İSTİKŞAFKeşfetmeye çalışmak.
İSTİKTAPİmza ve yazı örneklerinin alınması.
İSTİKZABir kişi hakkında hüküm verirken birinin görüşünü alma.
İSTİLADÇocuk isteme.
İSTİLAMYazılı bilgi isteme.
İSTİLZAMGerekme.
İSTİLZÂMGerektirme
İSTİMADavada hâkimin tarafları dinlemesi.
İSTİMALKullanma.
İSTİMÂLKullanmak
İSTİMANKorkup aman dilemek.
İSTİMARİmarlaştırma.
İSTİMHALKarşı taraftan ek süre isteme.
İSTİMLAKKamulaştırma
İSTİMNATatmin
İSTİMRARDevamlılık.
İSTİMSALÖrnek olma.
İSTİMVALRızası olmasa bile yasa uyarınca, değeri mukabilinde kişilerin mallarına el konulması
İSTİMZAÇHuyunu öğrenme.
İSTİNADayanak
İSTİNABEMahkemeler arasındaki yardımlaşma.
İSTİNÂBEDavanın esas mahkemesine gönderilmek üzere, tanığın başka mahkemece ifadesinin alınması
İSTİNADDayanak
İSTİNÂD ETMEKDayanmak; bir şeyi dayanak(mesned) olarak almak
İSTİNADENDayanarak.
İSTİNAFBir şey ile ilgisi olmadan ayakta duran.
İSTİNAF MAHKEMESİİlk derece mahkemeler ile temyiz mahkemeleri arasında yer alan, ikinci derece mahkeme
İSTİNATDayanak.
İSTİNBABilmek.
İSTİNBATKarışık işlerde fikri zorlayarak hüküm çıkarma.
İSTİNFAKMal tüketme.
İSTİNKAFGeri durma; çekinme; sakınma
İSTİNSAVeresiye mal talep etmek.
İSTİNSABSoyunu söyleme.
İSTİNSAFÖdeşmek.
İSTİNSAHSuret çıkarmak
İSTİNTACSonuca ulaşma.
İSTİNTAÇSonuca ulaşma.
İSTİNTAKSorgu
İSTİNTAKNAMESorgulama sonunda düzenlenen belge.
İSTİRAHATDinlenme.
İSTİRAKÇalma.
İSTİRDADGeri isteme, reddini isteme.
İSTİRDADGeri isteme.
İSTİRDAD DAVASIMal ve paranın geri verilmesi için açılan dava.
İSTİRDATGeri isteme.
İSTİRHAMRica.
İSTİRHAMYardım isteme.
İSTİRHAMNAMERica mektubu.
İSTİRHANRehin alma.
İSTİRHASDeğerini ucuz bulma.
İSTİSAKSenet alma.
İSTİSALSoruşturma.
İSTİSGARKüçümseme.
İSTİSHABYanında götürme.
İSTİSHÂBYanında götürme.
İSTİSKALKovma.
İSTİSMARSömürme.
İSTİSMÂRSömürme.
İSTİSNAAyrı tutma; dışında sayma
İSTİSNA SÖZLEŞMESİYüklenicinin (müteahhidin), ücret karşılığında, iş sahibi için eser ortaya çıkarmayı borçlandığı sözleşme; eser sözleşmesi.
İSTİSNAÎKural dışı; Farklı olarak.
İSTİSNAİKural dışı, farklı olarak.
İSTİŞÂRYazılı bilgi isteme.
İSTİŞAREDanışma
İSTİŞÂREDanışma.
İSTİŞÂRÎKarşılıklı görüş alış-verişi ile ilgili.
İSTİŞÂRİDanışma ile ilgili.
İSTİŞFAAracılık isteme.
İSTİŞHÂDŞahit getirme, tanık gösterme.
İSTİTAATTakat, kudret.
İSTİTAFİdari makama başvurarak kararın kaldırılmasının ya da düzeltilmesinin istenmesi.
İSTİTRADAsıl konu ile ilgisi olmayan ancak konunun açıklanması esnasında söylenen söz.
İSTİTRATAsıl konu ile ilgisi olmayan ancak konunun açıklanmasında söylenen söz.
İSTİTRATENSırası gelmişken.
İSTİVADüzgün olma.
İSTİZAHAçıklama; talep etme
İSTİZAMAbartma.
İSTİZANİzin isteme.
İSTİZHARBir kimsenin yardımını isteme.
İSYANA TEŞVİK SUÇUHalkı isyana teşvik suçu.
İŞAAHaber verme.
İŞALTutuşturma.
İŞ-ÂRBildirme; yazı ile bildirme
İŞARYazılı bildirim.
İŞARATİşaretler.
İŞBADoyum.
İŞGALTapu kütüğüne göre sahipsiz mal durumuna geldiği anlaşılan taşınmaz malları edinme yolu.
İŞHÂDŞahit, tanık gösterme
İŞHATTanık olarak gösterme
İŞKÂLZorlaştırma; güçleştirme
İŞKİLŞüphe.
İŞMARElle, kolla, kaşla vs. İşaret yapma.
İŞRABİma.
İŞRAPİma.
İŞRETSarhoşluk.
İŞTİALYanma.
İŞTİBAHKuşkulanma.
İŞTİBÂHŞüphelenme.
İŞTİDADÖfkelenme.
İŞTİGALBir işle uğraşmak
İŞTİKAŞikayet etme.
İŞTİKAKTüreme.
İŞTİMALEtrafını sararak.
İŞTİRASatın alma.
İŞTİRÂAlım hakkı; satın alma hakkı; hak sahibine istediği zamanda bir şeyin malikinden, o şeyin mülkiyetinin kendisine kararlaştırılan bedel karşılığında devrini isteme yetkisi veren hak
İŞTİRA HAKKISatın alma hakkı
İŞTİRAKOrtak olma; ortaklık
İŞTİRÂKOrtaklık, ortak olma.
İŞTİRAK HALİNDE MÜLKİYETKanundan veya sözleşmeden ötürü birbirlerine ortaklık bağı ile bağlı bulunan kimselerin, bu ortaklıkları nedeniyle bir malın mülkiyetine elbirliğiyle sahip oldukları ve her birinin hakkının, o malın tamamını kapsadığı mülkiyet biçimi.
İŞTİYAKİstek; Arzu.
İŞYARMemur.
İTAVerme; ödeme
İTABAzarlama.
İTALEUzatma.
İTAPAzarlama.
İTFAÖdeme; borcu ödeme; sona erdirme
İTFÂÖdeme.
İTFA ETMEKÖdemek; Borcu sona erdirmek.
İTHAFHediye etme.
İTHALMemlekete dışardan mal getirme.
İTHAMSuçlama.
İTHAMNAMEİddianame.
İTİBARSaygınlık
İTİBÂRSaygınlık,değer, haysiyet
İTİBARÎVar sayılan, görece.
İTİBARİVarsayılan.
İTİKAFDevam etme.
İTİKATİnanç.
İTİLÂFAnlaşma.
İTİMADGüven.
İTİRAZBir fikri veya bir hükmü kabul etmeme.
İTİSAFKötüye kullanma.
İTİYADAlışkanlık.
İTİYADİ SUÇBirkaç kez tekrar edilmek suretiyle alışkanlık haline gelmiş suç.
İTİYAZKarşılık almak.
İTİZALAyrılma.
İTİZARKaçınma.
İTLAFÖldürme.
İTMAMaddî yönden doyurma
İTMAMTamamlama
İTMÂMTamamlama.
İTTIRATMonotonluk, tekdüzelik.
İTTİBAUyma; itaat
İTTİBÂUyma, tabi olma.
İTTİBAENUyarak.
İTTİFAKOybirliği.
İTTİFAKLAOybirliğiyle.
İTTİHABİspat
İTTİHÂDBirlik olma; birlik
İTTİHAMNAMEİddianame.
İTTİHATBirleşme.
İTTİHAZKabul etme.
İTTİHÂZKabul etme; sayma
İTTİRATDüzenlilik.
İTTİSABüyüme.
İTTİSÂKSıralı hale gelme.
İTTİSALYakınlık, bağlılık
İTTİSÂLKavuşmak
İTYANBahsetme.
İVAZKarşılık; fiyat
İVAZLI AKİTİki tarafa da borç yükleyen sözleşme
İVAZSIZ AKİTTek tarafa borç yükleyen sözleşme
İYALBir kimsenin geçimini temin ettiği insanlar.
İYESahip.
İYELİKSahiplik.
İYİ HALKişinin sabıkalı olup olmadığını gösteren durum.
İZAAKaybetme; yitirme
İZÂAAçıklama.
İZABEMaden eritme işi.
İZAÇRahatını bozma.
İZAFEKatmak; karıştırmak
İZAFETENBir kimseye ilişkin.
İZAFÎDeğişken.
İZAFÎGöreceli, deşiken
İZAHAçıklama
İZALEGiderme
İZALE-İ ŞÜYUUMalın satılarak bedelinin paylaştırılmasıyla, bu mal üzerindeki paydaşlığın giderilmesi, taksim etmek.
İZAMAbartma.
İZANAnlayış.
İZAZİkram.
İZBARYazılı bildirim.
İZDİVAÇEvlilik.
İZDİYATArtma.
İZHAKÖldürme, ortadan kaldırma.
İZHARAçıklama.
İZHÂRAçıklama
İZHARİAçıklayıcı.
İZİNMüsaade.
İZLÂLAşağılama.
İZMAMKötü halde görme.
İZMARSaklama, açıklamama.
İZRARZarar verme.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder