Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Hukuk Sözlüğü N-HARFİ

N-HARFİ
Kelime / Kelime GrubuAnlam
NA EHİLEhil olmayan ehliyetsiz.
NAAŞCeset.
NABEMEVSİMMevsimsiz, zamansız.
NAÇİZDeğersiz.
NADANCahil, kaba.
NADİMPişman.
NADİRSeyrek, az.
NAEHİLEhil olmayan.
NAFAKABirinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla ödediği aylık
NAFAKA YÜKÜMÜBir kimsenin kanunun öngördüğü yoksulluğa düşmüş olan yakınlarına yardım etmekle yükümlü olması
NAFIABayındırlık, imar.
NAFİFaydalı, yararlı.
NAFİABayındırlık işleri
NAFİLEBoş yere.
NAFİZEtkili.
NAĞAHANİAnsızın
NAHİYasaklayan.
NAHİVSözdizimi.
NAHİYEBucak; bölge; kenar; kısım; çevre
NAHOŞHoş olmayan, yakışıksız.
NAİBBirisinin yerine geçen vekillik eden.
NAİB HAKİMBir iş yapmak için mahkemece görevlendirilen hâkim.
NAİB ÜYEHeyet halinde çalışan mahkemelerde bir üyenin diğer üyeler adına yetkili kılınması.
NAİLEle geçirmiş, eren.
NAİL OLMAKErişmek; kavuşmak
NAİPToplu mahkemede mahkeme başkanı olan hakim.
NAİPLİKVekâlet
NAKABİLİmkansız.
NAKDPara, nakit.
NAKDİParayla ölçülebilen.
NAKDİ CEZAPara cezası.
NAKISEksik.
NAKIS BORÇEksik borç.
NAKIZBozma
NAKSBozukluk.
NAKZENBozarak
NAKZETMEKBir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek, bozmak .
NAMİsim, ün.
NAMEŞRUMeşru olmayan.
NAM-I MÜSTEARTakma ad
NAMUS DAVASINamusuna dokunulan kişinin açtığı dava.
NAMÜSAİTMüsait olmayan.
NAMZETAday.
NARAteş.
NARİYEAteş.
NASHalk.
NASİnsanlar.
NASAYİHNasihatlar.
NASBTayin etme.
NASFETAdaleti gerçekleştirmek için yapılan faaliyetler.
NASI IZRARİnsanların şahıslarına ve mallarına zararlar verme suçu.
NASIBTayin eden; atayan
NASIHKaldıran, geçersiz kılan.
NASİBPay.
NASİPKısmet.
NASSKural.
NASUHNasihat eden.
NAŞİDolayı ötürü; ; sebebiyle
NATIKNakleden.
NATIKBildiren; bildirici; gösterici
NATIKADüşünerek konuşma.
NAVLUNDeniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret
NAVLUN MUKAVELESİDeniz yoluyla eşya taşımak üzere yapılan sözleşme
NAZARI DİKKATGöz önüne almak
NAZARİTeorik olarak.
NAZIMDüzenleyici, düzene sokucu.
NAZIRBakan
NAZİLYukarıdan inen.
NEBATBitki
NEBZEBir parça.
NECABETSoyluluk
NECÂTKurtuluş.
NECİSPis.
NECSDokuma.
NEDAMETPişmanlık.
NEDRETAzalma.
NEFAZHükmün geçerliliği ve infaz edilişi.
NEFERAsker.
NEF-İÇıkar ile ilgili; faydacı
NEFİYarar, menfaat.
NEFİ VE HASARBir hukukî ilişkide malda meydana gelen yarar ve zararların alıcıya geçmesi.
NEFYSürme, sürgün.
NEGATİFOlumsuz.
NEHARGündüz.
NEHCUsul, yöntem.
NEHİPYağma
NEHİYMenetmek, yasaklamak.
NEHYYasaklama.
NEHYEDİCİ AHKAMYasaklayıcı hükümler.
NEMAKar; getiri; faiz
NEMALANMAKArtış kaydetmek.
NESEBENSoyla ilgili; soy bakımından
NESEBİ GAYRİSAHİHYasal olmayan bir birleşme sonunda doğan çocuk
NESEBİ SAHİHKanuna uygun bir evlenme sonunda doğan çocuk
NESEBİN REDDİHukuken bir çocuğun akrabalığını reddetme.
NESEPAna baba ile çocuklar arasındaki hukuki bağ
NESİHBir hükmü değiştirip yeni hüküm koyma keyfiyeti.
NESNEAğırlığı ile kitlesi olan her türlü varlık
NEŞCDokuma.
NEŞET ETMEKDoğmak; ileri gelmek; kaynaklanmak
NEŞİRYayınlanma
NEŞRYayma, dağıtma.
NEŞVÜNEMAGelişme.
NETAYİÇNeticeler.
NETİCESonuç.
NEVTür, cins.
NEVADZarar.
NEVAKISEksiklikler.
NEVAMABir türlü.
NEVAMİSŞartlar, kurallar.
NEVİÇeşit
NEVMİDÜmitsiz.
NEZSökme; yoketme
NEZAHATSaflık.
NEZARETDenetim; gözetim
NEZDYanında, huzurunda.
NEZDİNDENazarında.
NEZETMEKKaldırmak; ilişiği koparmak
NEZİRAdak.
NISFYarım; yarı; yarısı
NİDAÇağırma; bağırma
NİFAKBozgunculuk
NİHAİSona eren veya erdiren.
NİHAİ KARARMuhakeme sonunda verilen karar
NİHANSuçlunun saklanması.
NİKAHBir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem
NİKBETTalihsizlik.
NİKMETBir ceza ile cezalandırmak, intikam almak.
NİMYarı.
NİRENGİHarita çiziminde bir yeri üçgenlere ayırmak.
NİSABDerece.
NİSAPDerece; bir kurulun toplanabilmesi veya karar alabilmesi için gerekli sayıda üyenin bir araya gelmiş olması
NİSBETOran.
NİSFETAdaletin gereği ne ise ona göre hareket etme.
NİSPİ MUVAZAAYapılan asıl muamelenin şartlarını ya da konusunu farklı şekilde göstermeleri
NİSPİ TEMSİLÇoğunluk partisi dışındaki partilerin de kuvvetleri oranında üye seçmelerini sağlayan seçim biçimi
NİSYANUnutma
NİTELEMEKBir fiili veya işi, bir suçu tavsif etmek.
NİYABETVekillik
NİYABET ETMEKBirisi adına vekillik etmek.
NİZAUyuşmazlık
NİZAHKarşılıklı çekişmeye dayanan yargılama faaliyeti.
NİZAMKanun, şekil.
NİZAMNAMETüzük
NİZASIZ VE FASILASIZHiç ara vermeden; ihtilafsız, arasız
NOKTA-İ NAZARGörüş; bakış açısı
NORMBir hususta geliştirilen standartlar.
NORMATİFNormlara ilişkin.
NOSYONDeğer, fikir.
NOTAMuhtıra.
NOTERÇeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak , belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi
NUKUDNakitler; paralar
NUKULNakledilenler.
NUSHNasihat.
NÜANSİnce farklı noktalar.
NÜKATNoktalar
NÜKULVazgeçme ;kaçınma
NÜMAYANGörünen.
NÜMAYİŞGösteri.
NÜMAYİŞÇİGösterici.
NÜMUNEÖrnek
NÜSAHYazılı şeyin örnekleri.
NÜSHABir şeyin aynı anda birden çok düzenlenen örneği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder