| N-HARFİ | |
| Kelime / Kelime Grubu | Anlam |
| NA EHİL | Ehil olmayan ehliyetsiz. |
| NAAŞ | Ceset. |
| NABEMEVSİM | Mevsimsiz, zamansız. |
| NAÇİZ | Değersiz. |
| NADAN | Cahil, kaba. |
| NADİM | Pişman. |
| NADİR | Seyrek, az. |
| NAEHİL | Ehil olmayan. |
| NAFAKA | Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduğu kimselere, mahkeme kararıyla ödediği aylık |
| NAFAKA YÜKÜMÜ | Bir kimsenin kanunun öngördüğü yoksulluğa düşmüş olan yakınlarına yardım etmekle yükümlü olması |
| NAFIA | Bayındırlık, imar. |
| NAFİ | Faydalı, yararlı. |
| NAFİA | Bayındırlık işleri |
| NAFİLE | Boş yere. |
| NAFİZ | Etkili. |
| NAĞAHANİ | Ansızın |
| NAHİ | Yasaklayan. |
| NAHİV | Sözdizimi. |
| NAHİYE | Bucak; bölge; kenar; kısım; çevre |
| NAHOŞ | Hoş olmayan, yakışıksız. |
| NAİB | Birisinin yerine geçen vekillik eden. |
| NAİB HAKİM | Bir iş yapmak için mahkemece görevlendirilen hâkim. |
| NAİB ÜYE | Heyet halinde çalışan mahkemelerde bir üyenin diğer üyeler adına yetkili kılınması. |
| NAİL | Ele geçirmiş, eren. |
| NAİL OLMAK | Erişmek; kavuşmak |
| NAİP | Toplu mahkemede mahkeme başkanı olan hakim. |
| NAİPLİK | Vekâlet |
| NAKABİL | İmkansız. |
| NAKD | Para, nakit. |
| NAKDİ | Parayla ölçülebilen. |
| NAKDİ CEZA | Para cezası. |
| NAKIS | Eksik. |
| NAKIS BORÇ | Eksik borç. |
| NAKIZ | Bozma |
| NAKS | Bozukluk. |
| NAKZEN | Bozarak |
| NAKZETMEK | Bir mahkemenin yargısını yerinde veya yolunda bulmayarak geri çevirmek, bozmak . |
| NAM | İsim, ün. |
| NAMEŞRU | Meşru olmayan. |
| NAM-I MÜSTEAR | Takma ad |
| NAMUS DAVASI | Namusuna dokunulan kişinin açtığı dava. |
| NAMÜSAİT | Müsait olmayan. |
| NAMZET | Aday. |
| NAR | Ateş. |
| NARİYE | Ateş. |
| NAS | Halk. |
| NAS | İnsanlar. |
| NASAYİH | Nasihatlar. |
| NASB | Tayin etme. |
| NASFET | Adaleti gerçekleştirmek için yapılan faaliyetler. |
| NASI IZRAR | İnsanların şahıslarına ve mallarına zararlar verme suçu. |
| NASIB | Tayin eden; atayan |
| NASIH | Kaldıran, geçersiz kılan. |
| NASİB | Pay. |
| NASİP | Kısmet. |
| NASS | Kural. |
| NASUH | Nasihat eden. |
| NAŞİ | Dolayı ötürü; ; sebebiyle |
| NATIK | Nakleden. |
| NATIK | Bildiren; bildirici; gösterici |
| NATIKA | Düşünerek konuşma. |
| NAVLUN | Deniz yoluyla yapılan taşıma karşılığında ödenen ücret |
| NAVLUN MUKAVELESİ | Deniz yoluyla eşya taşımak üzere yapılan sözleşme |
| NAZARI DİKKAT | Göz önüne almak |
| NAZARİ | Teorik olarak. |
| NAZIM | Düzenleyici, düzene sokucu. |
| NAZIR | Bakan |
| NAZİL | Yukarıdan inen. |
| NEBAT | Bitki |
| NEBZE | Bir parça. |
| NECABET | Soyluluk |
| NECÂT | Kurtuluş. |
| NECİS | Pis. |
| NECS | Dokuma. |
| NEDAMET | Pişmanlık. |
| NEDRET | Azalma. |
| NEFAZ | Hükmün geçerliliği ve infaz edilişi. |
| NEFER | Asker. |
| NEF-İ | Çıkar ile ilgili; faydacı |
| NEFİ | Yarar, menfaat. |
| NEFİ VE HASAR | Bir hukukî ilişkide malda meydana gelen yarar ve zararların alıcıya geçmesi. |
| NEFY | Sürme, sürgün. |
| NEGATİF | Olumsuz. |
| NEHAR | Gündüz. |
| NEHC | Usul, yöntem. |
| NEHİP | Yağma |
| NEHİY | Menetmek, yasaklamak. |
| NEHY | Yasaklama. |
| NEHYEDİCİ AHKAM | Yasaklayıcı hükümler. |
| NEMA | Kar; getiri; faiz |
| NEMALANMAK | Artış kaydetmek. |
| NESEBEN | Soyla ilgili; soy bakımından |
| NESEBİ GAYRİSAHİH | Yasal olmayan bir birleşme sonunda doğan çocuk |
| NESEBİ SAHİH | Kanuna uygun bir evlenme sonunda doğan çocuk |
| NESEBİN REDDİ | Hukuken bir çocuğun akrabalığını reddetme. |
| NESEP | Ana baba ile çocuklar arasındaki hukuki bağ |
| NESİH | Bir hükmü değiştirip yeni hüküm koyma keyfiyeti. |
| NESNE | Ağırlığı ile kitlesi olan her türlü varlık |
| NEŞC | Dokuma. |
| NEŞET ETMEK | Doğmak; ileri gelmek; kaynaklanmak |
| NEŞİR | Yayınlanma |
| NEŞR | Yayma, dağıtma. |
| NEŞVÜNEMA | Gelişme. |
| NETAYİÇ | Neticeler. |
| NETİCE | Sonuç. |
| NEV | Tür, cins. |
| NEVAD | Zarar. |
| NEVAKIS | Eksiklikler. |
| NEVAMA | Bir türlü. |
| NEVAMİS | Şartlar, kurallar. |
| NEVİ | Çeşit |
| NEVMİD | Ümitsiz. |
| NEZ | Sökme; yoketme |
| NEZAHAT | Saflık. |
| NEZARET | Denetim; gözetim |
| NEZD | Yanında, huzurunda. |
| NEZDİNDE | Nazarında. |
| NEZETMEK | Kaldırmak; ilişiği koparmak |
| NEZİR | Adak. |
| NISF | Yarım; yarı; yarısı |
| NİDA | Çağırma; bağırma |
| NİFAK | Bozgunculuk |
| NİHAİ | Sona eren veya erdiren. |
| NİHAİ KARAR | Muhakeme sonunda verilen karar |
| NİHAN | Suçlunun saklanması. |
| NİKAH | Bir erkekle bir kadının evlilik birliği kurmasını sağlayacak yasal işlem |
| NİKBET | Talihsizlik. |
| NİKMET | Bir ceza ile cezalandırmak, intikam almak. |
| NİM | Yarı. |
| NİRENGİ | Harita çiziminde bir yeri üçgenlere ayırmak. |
| NİSAB | Derece. |
| NİSAP | Derece; bir kurulun toplanabilmesi veya karar alabilmesi için gerekli sayıda üyenin bir araya gelmiş olması |
| NİSBET | Oran. |
| NİSFET | Adaletin gereği ne ise ona göre hareket etme. |
| NİSPİ MUVAZAA | Yapılan asıl muamelenin şartlarını ya da konusunu farklı şekilde göstermeleri |
| NİSPİ TEMSİL | Çoğunluk partisi dışındaki partilerin de kuvvetleri oranında üye seçmelerini sağlayan seçim biçimi |
| NİSYAN | Unutma |
| NİTELEMEK | Bir fiili veya işi, bir suçu tavsif etmek. |
| NİYABET | Vekillik |
| NİYABET ETMEK | Birisi adına vekillik etmek. |
| NİZA | Uyuşmazlık |
| NİZAH | Karşılıklı çekişmeye dayanan yargılama faaliyeti. |
| NİZAM | Kanun, şekil. |
| NİZAMNAME | Tüzük |
| NİZASIZ VE FASILASIZ | Hiç ara vermeden; ihtilafsız, arasız |
| NOKTA-İ NAZAR | Görüş; bakış açısı |
| NORM | Bir hususta geliştirilen standartlar. |
| NORMATİF | Normlara ilişkin. |
| NOSYON | Değer, fikir. |
| NOTA | Muhtıra. |
| NOTER | Çeşitli belge ve işlemlere geçerlik kazandırmak , belli nitelikleri ve kendine özgü bir hukuk statüsü olan kamu görevlisi |
| NUKUD | Nakitler; paralar |
| NUKUL | Nakledilenler. |
| NUSH | Nasihat. |
| NÜANS | İnce farklı noktalar. |
| NÜKAT | Noktalar |
| NÜKUL | Vazgeçme ;kaçınma |
| NÜMAYAN | Görünen. |
| NÜMAYİŞ | Gösteri. |
| NÜMAYİŞÇİ | Gösterici. |
| NÜMUNE | Örnek |
| NÜSAH | Yazılı şeyin örnekleri. |
| NÜSHA | Bir şeyin aynı anda birden çok düzenlenen örneği. |
13 Ağustos 2013 Salı
Hukuk Sözlüğü N-HARFİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder