Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Hukuk Sözlüğü M2-HARFİ

MINTIKABölge
MÎRÎDevlet hazinesi.
MİFTAHAnahtar.
MİHRMüslüman bir erkeğin nikah esnasında eşine vermeyi kabullendiği mal veya para
MİHRÂKMerkez.
MİHVEROdak.
MİKABKüp (metre)
MİKAPBir şeyin küp olarak değeri (örneğin; metremikâp: metreküp)
MİKATBir iş için tayin edilen yer ve zaman.
MİKYASÖlçek.
MİKYÂSÖlçek.
MİLELMilletler.
MİLHTuz
MİLİSSivil ordu.
MİLKKudret; mülk
MİLLET MECLİSİYasama organı.
MİLLETLERARASI SUÇUluslararası sözleşmelerle yasaklanmış suçlar.
MİLLİ İRADEUlusça kullanılan ve hiçbir gücün etkileyemeyeceği kuvvet
MİN...den, den beri.
MİNCİHETİNBir bakıma.
MİNELKADİMEskiden beri.
MİNVALŞekil
MİNVÂLStil; Tarz.
MİRASBirine, ölen bir yakınından kalan mal mülk
MİRAS HAKKIÖlenin terekesinden pay almaya hak kazandıran durum.
MİRAS ŞİRKETİMirasın açılmasından, bölüştürülmesine kadar, mirasa dahil olan mal, hak ve borçların oluşturduğu topluluk
MİRASÇIÖlenin malına hak kazanan mirâsa konan.
MİRÎDevlet hazinesine ait.
MİRİDevlet hazinesine ait.
MİRİYETDevlet hazinesine ait olma.
MİSAKYemin; Sözleşme.
MİSALÖrnek
MİSDAKBir şeyin doğruluğunu onaylayan şey.
MİSİLKat, miktar.
MİSİLLUBenzer; örnek gibi
MİSLİYATSayı, tartı veya ölçü ile tayin olunabilinen şeyler.
MİSYONVerilen bir görev, temsilci.
MİYANEOrta
MİYÂNEAra.
MİYARÖlçü.
MUACCELPeşin; vadesi (eceli) gelmiş; ödenmesi gereken hale gelmiş
MUACCELENAcil; Acele olarak.
MUACCELİYETBorcun vadesinin gelmiş olması
MUACCİZSıkıntı veren, sıkıcı.
MUADDELDeğiştirilmiş kanun veya madde.
MUADDİLDeğiştirici kanun veya yasa.
MUADDÜN-Lİ-L-İSTİGLÂLKiraya verilmek üzere yapılmış şey
MUADELEEşitlik; Denklik.
MUADELETEşitlik; Denklik.
MUADİLDenk
MUAFBir kısım imtiyazlar tanınmış.
MUÂFYükümlülüğü olmayan.
MUAFİYETYükümlülük dışında tutulmuş
MUAHEDEAntlaşma; karşılıklı ant içme
MUAHEDENAMEAntlaşma belgesi.
MUAHEZEKınama.
MUÂHEZEKınama.
MUAHHARSonraya bırakılmış
MUAHHARANSonradan
MUAKABECeza verme.
MUAKADESözleşme yapma.
MUAKIDKarşılıklı akit yapanların her biri.
MUAKKABTakib edilmiş.
MUALLAKBoşta duran; sürüncemede kalmış
MUALLELKusurlu ve eksik işlem.
MUAMELATMuameleler; işlemler
MUÂMELÂTİşlemler
MUAMELEDavranma, davranış.
MUÂMELEİşlem,davranış.
MUAMMAKarışık iş.
MUÂNEDEİnatçılık.
MUANNİDİnatçı.
MUANNİFAzarlayan.
MUANNİTİnatçı.
MUARÖdünç olarak verilen.
MUARAZAÇekişme;birbirine karşı gelme
MUAREFEBirbirini bilip tanıma.
MUARIZMuhalefet.
MUARREFTasviri yapılmış; Tanımlanmış.
MUARRİFTanımlayıcı, belirleyici. Bir hukukî işlemde işlemin taraflarını tanıyan, derecelerini, sınıflarını bilen kimse.
MUASATBaşkaldırı.
MUASEREYoksulluk;Sıkıntı.
MUASIRÇağdaş; Medeni.
MUASİİsyankar; Başkaldıran.
MUAŞERETToplum içerisindeki karşılıklı ilişkiler.
MUATEBAzarlanan.
MUATTALTerkedilmiş.
MUAVAZADeğiş tokuş.
MUÂVAZAHileli iş.
MUAVENETYardım.
MUAVİNYardımcı
MUAVVAKSonraya bırakılmış.
MUAVVİKSonraya bırakan.
MUAYEDEBayramlaşma.
MUAYYEBAyıplanmış.
MUAYYENBelirli
MUAZADETYardım.
MUAZEREÖzür dileme.
MUAZZAMKocaman, büyük.
MUBÂHİşlenmesinde sevap ve günah olmayan şey
MUBARAAİbralaşmak.
MUBASSIRGümrüklerde kaçak malları aramakla görevli memur..
MUBAYAASatın alma
MUBAYAACIKomisyoncu.
MUBTALİptal edilen.
MUBTİLİptal eden.
MUCEBGerekli olan;
MUCEBİNCEUyarınca.
MUCEHHİZTeçhiz eden, donatan.
MUCERKiraya verilen.
MUCEZÖz; Kısa.
MUCİBEGerektiren.
MUCİBİNCEGereğince
MUCİPGerektiren; gerektirici
MUCİP SEBEPLERGerektirici sebepler
MUCİRKiraya veren kimse.
MUDÂREBEDarp etmek; Vuruşmak.
MUDARİPDarp eden; Vuran.
MUDİEmanet eden.
MUFARAKATBoşanma.
MUFASSALAyrıntılı.
MÛFİÖdeyen
MUFİDİfade eden, anlatan.
MUGALATADuygu sömürüsü.
MUGANNİŞarkıcı.
MUGAYERETUymazlık, aykırılık.
MUGAYİRAykırı; zıt
MUGAYYEBKaybedilmiş.
MUGAYYERDeğiştirilmiş kural.
MUGAYYİRDeğiştirici, eskiyi ilgâ eden kural.
MUGTASIPSilah zoru ile bir şeyi alma.
MUĞBERKırgın.
MUĞFİLAldatan.
MUĞLAKKapalı.
MUĞLAKİYETMuğlaklık.
MUHABERATHaberleşmeler
MUHACERETYaşamakta olduğu ülkeden yabancı bir ülkeye uzun veya kısa süreli yerleşmek için gitme, göçme
MUHACİMSaldıran.
MUHACİRMekke'den Medine'ye göç etmek zorunda kalan Müslümanlar.
MUHADDEDSınırlanmış.
MUHADENETDostluk.
MUHADİHilekar.
MUHAFAZAKaybolması ve elden çıkmasının önüne geçme.
MUHAFAZA TEDBİRLERİKoruma tedbirleri.
MUHAFFEFHafifletilmiş yaptırım.
MUHAFFİFHafifleten; Azaltıcı.
MUHAKEMATMuhakeme kelimesinin çoğuludur.
MUHAKEMEYargılama
MUHAKEME HUKUKUYargılama hukuku.
MUHAKEME USULÜYargı yolu, yargılama usulü
MUHAKEMENİN İADESİYargılama işinin yeniden yapılması.
MUHAKKAKGerçekliği doğruluğu belli olmuş.
MUHAKKARAşağılanmış.
MUHAKKEMDestek verilmiş.
MUHAKKİKSoruşturmayı yürüten.
MUHAKKİRHakaret eden.
MUHALMümkün olmayan.
MUHÂLSaçma.
MUHAL SUÇİşlenilmesi düşünülemeyen suç.
MUHALEFETMuhaliflik, aykırılık.
MUHALESETBirbiriyle dostça geçinme.
MUHALİFAykırılık gösteren, uymayan.
MUHALİYETİmkansızlık, olanaksızlık.
MUHALLEFGeride kalan.
MUHALLEFATÖlenin bıraktıkları.
MUHALLELHelal olduğu kabul edilmiş.
MUHALLESKurtarılmış.
MUHALLİTahliye eden.
MUHALLİSKurtaran.
MUHALÜNALEYHHavaleyi ödeyecek kişi.
MUHALÜNBİHHavale olunan şey.
MUHALÜNLEYHLehine havale yapılan kişi.
MUHÂMÎAvukat.
MUHAMİHakkı kaybolanı koruyan.
MUHAMMEDİMüslüman.
MUHAMMENTahmin edilen.
MUHAMMİLYükleten.
MUHAMMİNDeğer biçen.
MUHARREFBozulmuş.
MUHARREMHaram kılınmış.
MUHARRERYazılı; yazılmış
MUHARRERATYazılmış şeyler.
MUHARRİBBozan.
MUHARRİFBozan.
MUHARRİKHareketli; Tahrik eden.
MUHARRİPTahribatçı.
MUHARRİRYazar.
MUHARRİŞTahris edici.
MUHASAMAÇarpışma
MUHASARAKuşatma.
MUHASEBATHesap işleri.
MUHASIMDavalı ve davacı durumundaki iki taraf.
MUHASİPMuhasebeci.
MUHASSALNetice.
MUHASSALABir iş sonucu elde edilen sonuç.
MUHASSASTahsis olunmuş; özgü
MUHASSASATÖdenek.
MUHASSENATFaydalı şeyler.
MUHASSESAyrılmış.
MUHASSILÜreten.
MUHASSİRHasar veren.
MUHASSİSTahsis eden.
MUHAŞŞABoşluklarına notlar düşülmüş kitap.
MUHAŞŞİHukuk metinlerinin kapalı yerlerini açıklayan bilgin, hukukçu.
MUHATARAZarara uğrama tehlikesi
MUHAVEREKonuşma.
MUHAVVELHavale edilmiş.
MUHAVVİLHavale edilmiş.
MUHAYEEBölüşmesi olanaksız bir şeyi sıra ile kullanma.
MUHAYYELHayal ürünü
MUHAYYERSeçimlik.
MUHAYYERLİKBir sözleşme ile,belirlenen edimin yerine bir başkasını geçirmek yetkisi
MUHAYYİLEHayal ürünü.
MUHAZARAFikir tartışması.
MUHDESSonradan yapılmış.
MUHDESATSonradan yapılmış , meydana gelmiş şeyler
MUHİKHaklı; geçerli
MUHİKHak sahibi.
MUHİK SEBEBHaklı sebeb.
MUHİLHavale gönderen.
MUHİTCivar; Etraf.
MUHKEMTahkim edilmiş.
MUHKEM KAZİYYEKesin hüküm.
MUHKİMGüçlendiren.
MUHREZHerkesin kullanımına açık.
MUHRİBHarap eden.
MUHRİKYakıcı.
MUHRİZKazanan.
MUHTACYoksul.
MUHTAÇGereksinimi olan.
MUHTALHavale alan.
MUHTARKöyde devlet işlerini gören köyün başı
MUHTARİYETÖzerklik , bağımsızlık
MUHTASBir kimseye veya şeye tahsis edilmiş.
MUHTASARKısa; Öz.
MUHTASIMDüşman.
MUHTEBESHapsedilmiş.
MUHTEDİDüzenbaz.
MUHTEKİRİstif eden.
MUHTELBozulmuş.
MUHTELEFÜNFİHUyuşmazlık konusu.
MUHTELİFÇeşitli; farklı
MUHTELİSİhtilâs suçunu işleyen.
MUHTELİTKarışık.
MUHTELİT SUÇSuç teşkil eden bir fiilin birden çok suçu birlikte içermesi.
MUHTEMELOlabilir, olası.
MUHTERAKeşfedilmiş.
MUHTERİKaşif.
MUHTERİSAçgözlü.
MUHTERİZÇekinen.
MUHTESTahsis edilmiş.
MUHTESİPBelediye zabıtası.
MUHTEŞEMİhtişamlı; Görkemli.
MUHTEVAİçerik.
MUHTEVİİçinde bulunduran, kapsayan.
MUHTEVİYATİçindekiler.
MUHTÎYanılgıya düşen.
MUHTIRAHatırlatmak amacıyla yazılan yazı.
MUHTİHata yapan.
MUHYİİhya eden.
MUHZIRBir kimseyi zorla mahkemeye getirmeyi emreden.
MUİNYardımcı.
MUKABBİLKabul eden.
MUKABELEKarşılık.
MUKABELEİHİLMİSİLKarşılıklılık esası
MUKABİLKarşılık
MUKADDEMÖnce gelen; daha öncede bulunan
MUKADDEMAÖnceden.
MUKADDEMEBaşlangıç.
MUKADDERKader.
MUKADDERATKader; yazgı
MUKADDESKutsal.
MUKADDESATKutsal Değerler.
MUKADDİMEBaşlangıç.
MUKALLETTaklit edilen.
MUKALLİTTaklit eden.
MUKAMİRKumar oynayan.
MUKANNENKanunlaştırılmış.
MUKANNİNKanun koyucu.
MUKARENETYakınlaşma; Cinsel ilişki.
MUKARİNUygun; Bitişik.
MUKARRERKararlaştırılmış
MUKARRERATKararlar; kararlaştırılan şeyler
MUKARRÜNBİHİkrar edilen şey.
MUKARRÜNLEHYararına ikrarda bulunulan.
MUKASEMEPaylaşma.
MUKASSATANTaksitli olarak.
MUKASSATENTaksitle.
MUKASSEMPaylaşılmış.
MUKASSİMPaylaştıran.
MUKATAAArazinin bir ücret karşılığında kiraya verilmesi
MUKATELEBirbirini öldürme
MUKAVELATSözleşmeler .
MUKAVELESözleşme; akit
MUKAVEMETKarşı koyma, direnme.
MUKAVİMDirençli.
MUKAVVESHafif eğri.
MUKAYESEKarşılaştırma.
MUKAYESELİ HUKUKKarşılaştırmalı hukuk.
MUKAYYEDİYETKayıtlılık.
MUKAYYETKayıtlı; sınırlı
MUKAYYIDKaydeden.
MUKIRDoğruyu söyleyen
MUKİMİkamet eden; Oturan.
MUKİRKabul eden.
MUKNİİnandıran.
MUKRİRKabul eden.
MUKRİZBorç veren
MUKTAZAGereklilik, icap
MUKTAZİGerekli
MUKTEBESAlınmış.
MUKTEBİSKazanan.
MUKTEDİRİktidar sahibi.
MUKTERİZBorçlanan.
MUKTESİTTutumlu.
MUKTEZABir kanun gereği.
MUKTEZİGereken.
MUMAİLEYHİMAYukarıda anılanlar, adı geçenler.
MUMASELETBenzeme.
MUNATIFBir tarafa yönelen.
MUNFASILAyrılmış.
MUNİSCana yakın, sevimli.
MUNKALİPKaybolmuş.
MUNKATİKesilmiş; ara verilmiş
MUNKAZİBitmek
MUNSİFANEİnsaflı ölçüde
MUNTABIKUyuşan.
MUNTAFİOrtadan kalkma
MUNTAZAMDüngün, düzenli.
MUNTAZAMANDüzenli olarak.
MUNTAZARBeklenilmiş, intizar edilen.
MUNTAZAR HAKLARİleride meydana gelmesi beklenilen haklar.
MUNTAZIRBekleyen
MUNZAMEk.
MURABAHAKanuni ölçüyü aşan miktarda faiz alınması
MURADİstek; Arzu.
MURAFAADuruşma.
MURAFAA (MÜRAFAA)Sözlü duruşma
MURAFAKATArkadaşlık.
MURAFIKArkadaş.
MURAFİDuruşma giden.
MURAHHASBir iş için tam yetkilendirilen kişi.
MURAKABEDenetleme
MURAKIBDenetleyen.
MURAKIPDenetleyen; Denetici.
MURAKKAMYazılı, yazılmış.
MURİSMirâs bırakan kişi.
MURTABITBağlantılı.
MURTABIT SUÇBağlantılı suç.
MURTABİTBağlantılı
MUSABIKRakip.
MUSADDAKTasdikli
MUSADDIKOnaylayan.
MUSÂHAMADüşmanlık.
MUSAHEREEvlenme ile oluşan akrabalık.
MUSAHHAHDüzeltilmiş.
MUSAHHAHÜNBİHYanlışı düzeltilmiş, yanlışsız.
MUSAHHİHDüzelten.
MUSAKKASulak tarla.
MUSAKKAFÜstü tavanla örtülmüş
MUSAKKAFATGelir getiren kapalı binalar
MUSALEHKendisine mal vasiyet edilen.
MUSALEHATarafların barış anlaşması yapması.
MUSALLANamaz kılınan yer.
MUSALLATBaşa bela olan.
MUSAMAHAçıklanmış.
MUSANNEFSınıflandırılmış.
MUSANNİFSınıflandıran.
MUSAPFelaketzede.
MUSARAHAAçıklık.
MUSATTAHDüz hale getirilmiş.
MUSAVVERTasarlanmış.
MUSAVVİRTasarlayan.
MUSAYEFEYazlık kiralama.
MUSÎBİsabetli.
MUSİVasiyette bulunan.
MUSİBİsabetli.
MUSİBETFelaket, ,bela, sıkıntı.
MUSİPİsabetli.
MUSİRİsrar eden, inatlaşan.
MUSLİHIslah eden.
MUSLİHANESulh yoluyla.
MUSTAZİLHimaye edilen.
MUTAİtaat olunan, boyun eğilen
MUTAARRIZUNALEYHAleyhinde suç işlenen, mağdur.
MUTABAKATUyuşma.
MUTABASSIRAçıkgöz.
MUTABIKUyan; Uygun.
MUTADAlışılmış
MUTADENAlışıldığı üzere.
MUTAİYETİtaat edilme.
MUTALEBETalepte bulunma
MUTÂLEBETalep etme.
MUTALEHÖdenmesi gereken.
MUTALİPTalep eden.
MUTASADDIKSadaka veren.
MUTASADDİBir şeyi yapmaya başlayan.
MUTASARRIFTasarruf eden
MUTASARRIFLIKMutasarrıfın idaresindeki yer.
MUTASAVVERÖnceden tasarlanmış.
MUTASSARRIFTasarruf eden.
MUTATAlışılmış, alışılan
MUTATABIKUygun.
MUTAVAATİtaat etme.
MUTAVASSILUlaşan.
MUTAVASSITAracı
MUTAVELEUzatma.
MUTAZALLİMZulme uğrayan.
MUTAZAMMINİçine alan
MUTAZARRIRZarar gören kimse
MUTBIKDaimi, sürekli.
MUTEBERGeçerli
MUTEBERİYETGeçerlilik
MUTEDDEDul kalan karının tekrar evlenebilmesi için geçmesi gereken sürenin dolmasını bekleyen kadın.
MUTEDİLHoş görülü.
MUTEKİTİnançlı.
MUTEMEDMaaş ödemekle görevli memur.
MUTENASeçkin.
MUTERİFİtiraf eden.
MUTERİZİtiraz eden
MUTERİZÜNBİHİtiraz konusu.
MUTEZİRÖzür dileyen.
MUTİİtaat eden.
MUTLAKKoşulsuz, salt.
MUTLAK BUTLANBir hukukî işlemin temel şartlara uygun olarak yapılmaması durumu.
MUTLAK MUVAZAATarafların sadece üçüncü şahısları yanıltmak amacıyla, aralarında bir muamele yapılmış gibi göstermeleri
MUTMAİNEmin olan.
MUTTALİÖğrenme
MUTTARİDSıralı.
MUTTARİDENDüzenli biçimde.
MUTTARİTSıralı.
MUTTASIFVasıflanlandırılma.
MUTTASILDevamlı.
MUVACEHEYüzleştirme
MUVACEHESİNDEKarşısında.
MUVAFAKATUygun görme
MUVAFFAKİşi rastgitmiş.
MUVAFFAKİYYATBaşarılar
MUVAFFIKBaşaran.
MUVAFIKUygun
MUVAHHİDBirleştiren.
MUVAKKATGeçici
MUVAKKATENGeçici olarak.
MUVAREDATGelen şeyler.
MUVASALATVarma; Ulaşma.
MUVASSİTavsiye eden.
MUVAZAADanışıklı işlem
MUVAZAALIDanışıklı.
MUVAZENEDenge
MUVAZİEşit.
MUVAZZAFGörevli, sorumlu, yükümlü.
MUZAFİzafe edilmiş
MUZÂFBağlanmış.
MUZAHARETYardım.
MUZAYAKADarda kalma.
MUZIRZarar veren.
MUZMARDışarı vurulmamış.
MUZMERGizli, saklı, örtülü
MUZTARİBIzdıraplı olma.
MUZTARRZorda kalma.
MÜADDADava konusu.
MÜBADELATDeğiş-tokuş.
MÜBADELEBir şeyin başka bir şeyle değiştirilmesi
MÜBADERETBir iş yapmaya girişme.
MÜBAHASEBahse girişme.
MÜBALAĞAAbartma.
MÜBAREKEMübarek, kutlu.
MÜBAŞERETBir işe başlama.
MÜBAŞİRMahkemede duruşmaya girecekleri ve tanıkları çağıran kişi
MÜBAYAASatın alma
MÜBAYENETBirbirine zıt olan şeyler
MÜBAYİNZıt; aykırı
MÜBECCELYüceltilmiş.
MÜBEDDELDeğiştirilmiş.
MÜBELLAĞTebliğ edilen.
MÜBELLİĞTebliğ eden.
MÜBERHENDelil ile kanıtlanmış, belli.
MÜBERRAGünahların temizlenmesi.
MÜBEYYENAçıklanmış.
MÜBEYYİNGösterir
MÜBHEMBelirsiz.
MÜBREMZorunlu,
MÜBREZSunulmuş.
MÜBRİZSunan.
MÜBTEDİBir işin acemisi.
MÜBTELİptal edilmiş olan.
MÜBTENİKurulu.
MÜBTEZELKötü yola düşmüş kadın.
MÜBTİLİptal eden, bozan.
MÜCADELEİki kişi bir mesele üzerinde çekişme.
MÜCAHERETBirşeyi karşılıklı ortaya çıkarma.
MÜCARAHAKarşılıklı yaralama.
MÜCAVEBECevap verme.
MÜCAVEREKomşu olma.
MÜCAVİRKomşu olan
MÜCAZATCezalandırma.
MÜCAZATENCeza olarak.
MÜCÂZEFEGötürü satış.
MÜCBERZorlanmış.
MÜCBİRZorlayıcı; zorlayan
MÜCBİREZorlayıcı.
MÜCEDDEDYeni, yepyeni.
MÜCEDDEDENYenilenerek.
MÜCEDDETYenilenmiş.
MÜCEHHEZDonatılmış.
MÜCEHHİZDonatan.
MÜCELLİTCiltçi,
MÜCERREBATDenenmiş, sınanmış şeyler.
MÜCERREDSoyut
MÜCERRETSoyut.
MÜCESSEMCisim halinde.
MÜCEVVEZCaiz olduğu kabul edilmiş.
MÜCİBKabul eden.
MÜCİZİzin veren.
MÜCMELKısa ve öz olarak anlatılmış
MÜCRİMSuçlu.
MÜCRİMİNSuçlular.
MÜCTEMİANToplu olarak
MÜÇTEMİToplu.
MÜÇTEMİANTopluca.
MÜDAFAASavunma
MÜDAFAANAMESavunmanın yazılı olduğu belge
MÜDAFİSavunucu
MÜDAFİİCeza davalarında sanığı savunan avukat.
MÜDAHALEBir dava sonucu verilecek olan kararı etkileyecek üçüncü kişilerin davaya katılmaları
MÜDAHALENİN MEN-İTaşınır veya taşınmaz bir mala karşı yapılan maddi sataşmanın, ayni hakka dayanılarak önlenmesi
MÜDAHAREUzun süreli kiralama.
MÜDAHİLDavaya katılan
MÜDANABirkimseye borçlanma.
MÜDAVATDeva arama.
MÜDAVEMETDüzenli olarak devam etme.
MÜDAVİTedavi eden.
MÜDAVİMDevamlı; Sürekli.
MÜDAYENEKarşılıklı borç alıp verme ilişkisi.
MÜDDEADava konusu
MÜDDEAALEYHHakkında dava açılan kişi
MÜDDEAALEYHİMİNHakkında dava açılanlar
MÜDDEABİHDava konusu
MÜDDEABİHADava olunan şey
MÜDDEALEYHAleyhinde dava açlan.
MÜDDEİDavacı
MÜDDEİ ALEYHHakkında dava açılan kişi
MÜDDEİ UMUMİSavcı
MÜDDEİALEYHDavalı.
MÜDDEİUMUMİCumhuriyet Başsavcısı.
MÜDDEİUMUMİLİKSavcılık.
MÜDDEİYATİddialar; Tezler.
MÜDDETSüre
MÜDDEVENATDerlenip toplanarak kitap haline getirilmiş bilgi ve belgeler.
MÜDEABİHDavaya konu olan şey.
MÜDEBBERTedbiri alınmış.
MÜDEBBİRTedbirli.
MÜDEKKİKİnceleyen.
MÜDELLELKanıtlanmış.
MÜDERRİSDers veren; Öğreten.
MÜDEVVENDüzenlenmiş.
MÜDEVVENATDüzenlenerek kitap haline getirilmiş.
MÜDEVVENÂTDerlenmiş bir araya getirilmiş eserler.
MÜDEVVERDevredilmiş.
MÜDHİLİçine alan.
MÜDHİŞKorkunç.
MÜDRİKAnlayan.
MÜEBBETSonsuz
MÜECCELZamanı henüz gelmemiş
MÜECCELİYETBorcun vadeye bağlanması.
MÜEDDAAnlam, kavram
MÜEDDEPTerbiyeli.
MÜEDDİDoğuran
MÜEKKEDTekid edilmiş.
MÜEKKETSağlamlaştırılmış.
MÜELLEFYazılı eser.
MÜELLİFTelif eden
MÜEMMENTeminat altına alınmış.
MÜESSESKurulmuş; kurulu; tesis edilmiş
MÜESSESATMüesseseler.
MÜESSESEKuruluş
MÜESSİFÜzücü.
MÜESSİRTesir eden
MÜESSİSKurucu.
MÜEVVELYalanlanmış.
MÜEYYEDDoğrulanmış.
MÜEYYİDDoğrulayan
MÜEYYİDEHukuk kurallarının uygulanmasını sağlamak için yasalara konulan hükümler
MÜFADSözün ifade ettiği mana, anlam, kavram.
MÜFAREKATUzaklaşma.
MÜFAREKÂTAyrılma, zaklaşma.
MÜFAVAZAYetkilendirme.
MÜFAVIZOrtaklık.
MÜFEKKİRFikir yürüten.
MÜFESSERYorumlanmış.
MÜFESSİRYorumlayan.
MÜFEVVEZİhale ve sipariş olunmuş.
MÜFİTİfade eden, anlatan.
MÜFLİSİflas eden kişi
MÜFREDTek, yalnız, basit, tekil.
MÜFREDATBilinen şeylerin ayrıntıları.
MÜFRETYalnız.
MÜFREZAyrılmış.
MÜFRİTAşırıya kaçan.
MÜFSİDBozan; Karıştıran.
MÜFTERİBir kimsenin yapmadığı bir şeyi yaptığını iddia eden.
MÜHDİHediye veren.
MÜHEYYAAmade, hazır.
MÜHEYYİÇHeyecanlandırıcı.
MÜHİMÖnemli.
MÜHLETTanınan süre, önel, vade.
MÜHMELİhmal edilmiş.
MÜHÜRBazı kişi ve kurumların, yaptıkları işlemi belgelendirmek için kullandıkları kazılı damga vb. Araç
MÜKAFATÖdül.
MÜKÂFELEKefil olma.
MÜKÂFİLKefil olma.
MÜKALEMATKonuşma.
MÜKÂLEMEKonuşma.
MÜKÂŞEFEİnceleme.
MÜKÂTEBEBir konu hakkında yazışma.
MÜKELLEFGörevli
MÜKELLEFİYETYükümlülük; bir kimseye veya bir şeye yükletilen yüküm; görev
MÜKELLİMKonuşan, söyleyen.
MÜKERRERTekrarlanan.
MÜKERRİRTekrarlayan.
MÜKEZZİPYalanlayan.
MÜKRAKiralanan.
MÜKREHKorkutulan; Zorlanan.
MÜKRİHKorkutan; Zorlayan.
MÜKRİMAğırlayan.
MÜKRİRKabul eden.
MÜKTERAKiralanan.
MÜKTERİKiracı.
MÜKTESEBKazanılmış.
MÜKTESEBATKazanılan şeyler.
MÜKTESİPİktisap eden; kazanan; edinen
MÜLABİSMülayim, münasip.
MÜLAHAZADüşünce; görüş
MÜLÂHAZAFikir.
MÜLAHAZATDüşünceler
MÜLÂHAZATFikirler.
MÜLAYİMYumuşak huylu.
MÜLÂYİMHoş görülü.
MÜLAZIMStajyer.
MÜLÂZİMYardımcı.
MÜLEVVESKarışık.
MÜLGAYürürlükten kaldırılma.
MÜLHAKEk.
MÜLHAK EVKAF (VAKIF)Vakıf yöneticileri(mütevelliler) tarafından yönetilen ve vakıflar genel müdürlüğü tarafından denetlenen vakıflar
MÜLHAKATBir bütünün parçaları.
MÜLHEMEtkilenmiş.
MÜLKÎÜlkeyle ilgili.
MÜLKİÜlke ile ilgili; ülke yönetimine ilişkin
MÜLKİYESivil yönetim kesimi.
MÜLKİYYETMülk sahipliği.
MÜLTECİSığınma isteyen.
MÜLTEFİTNazik.
MÜLTEKİTMal bulan.
MÜLTEZEMGerekli görülen
MÜLTEZİMİltizam eden.
MÜLTİLATERALÇok taraflı.
MÜLZEMBağlı
MÜLZİMGereken; Gerekli.
MÜMANAATEngelleme.
MÜMARESEYatkınlık.
MÜMASELETBenzeme
MÜMASİLÖrnek
MÜMATALEVadeyi kısa bir zaman için uzatma.
MÜMELLEKDevredilen şey.
MÜMELLEKÜNLEHKendisine bir şey devredilen kişi.
MÜMELLİKMülk olarak veren kişi
MÜMESSİLTemsilci
MÜMEYYİZİyiyi kötüden ayırma yeteneğine (temyiz gücüne) sahip kimse
MÜMEYYİZÜNALEYHAleyhine temyiz olunan, Yargıtay'a başvurulan
MÜMEYYİZÜNBİHHakkında Yargıtay'a başvurulan hüküm.
MÜMİLBıktıran, usandıran.
MÜMKİNOlabilir.
MÜMTAZÜstün
MÜMTÂZÜstün.
MÜMTEDSüresi uzatılmış.
MÜMTENİÇekinen
MÜMZÂİmzalanmış.
MÜMZİİmzalayan.
MÜNADİMArkadaş.
MÜNAFATBirbirine zıt olma.
MÜNAFİZıt; Çelişik.
MÜNAKALÂTAktarma.
MÜNAKALEAktarmak.
MÜNAKASAAzaltma.
MÜNAKAŞATartışma
MÜNÂKEHÂTEvlilikler.
MÜNAKEHEEvlilik.
MÜNAKIZBirbirini tutmayan.
MÜNAKİSYansıyan.
MÜNAKİTAkdolunmuş, taraflar arasında kabul olunmuş.
MÜNAKİT OLMAKBir sözleşmenin kurulması
MÜNAKKİSAzaltan.
MÜNASEBETTARİlgili.
MÜNASEHAMiras kalan kişinin mirasını alamadan ölmesi.
MÜNASİPUygun.
MÜNAVEBENöbet.
MÜNAZAAUyuşmazlık
MÜNAZAALIÇekişmeli.
MÜNAZAAÜNFİHÇekişmeli
MÜNAZARATartışma.
MÜNAZAUNFİHAnlaşmazlık ve dava konusu olan.
MÜNAZIRTartışan.
MÜNAZİÜNFİHUyuşmazlık konusu olan şey
MÜNBAİSİleri gelen
MÜNBİTVerimli.
MÜNCERSonuçlanan
MÜNCESİMTutarlı.
MÜNDEMİCİçinde bulunan
MÜNDEMİÇİçinde bulunan.
MÜNDERECATİçerik
MÜNDERİCİçinde bulunduran.
MÜNDERİCATİçerik.
MÜNDERİÇHüküm
MÜNDERİSEseri, izi kalmamış.
MÜNEKKİDEleştirmen.
MÜNEVVERAydın.
MÜNEVVİMUyku veren, uyutan.
MÜNEVVİRAydınlatan.
MÜNEZZEHTenzih edilmiş.
MÜNFAİLKüs.
MÜNFERİDBireysel.
MÜNFERİDENTek tek
MÜNFESİHBozulmuş; dağılmış
MÜNHADİKandırılan kimse.
MÜNHALBoş.
MÜNHARİFYoldan çıkmış.
MÜNHASIRSınırlanmış; ayrılmış
MÜNHASIRANÖzellikle.
MÜNHEDİMHarap düşmüş.
MÜNİFBüyük, ulu.
MÜNKALİTamamen yok edilebilen.
MÜNKALİBDönüşen.
MÜNKALİPDönüşen.
MÜNKASEMBölünmüş
MÜNKASIMBölünmüş.
MÜNKATİKesilen; aralıklı
MÜNKAZİBitmiş.
MÜNKERİnkar edilmiş.
MÜNKEŞİFKeşif olunmuş,
MÜNKİRİnkar eden
MÜNSECİMTutarlı,düzgün.
MÜNSELİBGiderilmiş.
MÜNSELİPKaybetme, kaybeden
MÜNSETKapanan, tıkanan.
MÜNSİFANEİnsaflı olarak.
MÜNTAHİLBirinin eserini çalan.
MÜNTAHİPSeçmen.
MÜNTAKİLİntikal eden; geçen
MÜNTEFİYararlanan.
MÜNTEHASonuç.
MÜNTEHAPSeçilen.
MÜNTEHİSona eren
MÜNTEHİBSeçmen.
MÜNTEHİLBirinin eserini çalan.
MÜNTEHİRİntihar eden.
MÜNTESİBBir yere bağlı olan.
MÜNTEŞİRNeşredilen.
MÜNTİCSonuçlandıran.
MÜNZEVİYalnızlığı seçen.
MÜPHEMBelirsiz.
MÜPHEMİYETBelirsizlik.
MÜPTEDABaşlangıç.
MÜPTEDİBaşlangıçta olan.
MÜPTELATiryaki.
MÜPTELÂTiryaki.
MÜPTENİİnşa edilmiş.
MÜPTEZELSeviyesiz.
MÜRÂBİTDüşman saldırılarına karşı sınırda bulunan.
MÜRADİFEş anlam
MÜRAFİDuruşmada hazır olan.
MÜRAHEKAErginlik dönemine yaklaşma.
MÜRASELATGönderilen şeyler; mektuplar; yazışmalar
MÜRASELÂTYazışmalar.
MÜRASELEHaberleşme.
MÜRDÖlmüş.
MÜREBBÎTerbiye veren.
MÜREBBİYEÇocuk yetiştiren.
MÜRECCAHTercih edilen.
MÜREFFEHRefaha kavuşmuş.
MÜREKKEBİkiden fazla şeyden oluşan
MÜREKKEPBirleşmiş.
MÜREKKİPBirleştiren.
MÜRETTEBEHazırlanmış, ayrılmış.
MÜRETTEPDüzenlenmiş
MÜRETTİPDüzenleyen.
MÜREVVİCDestekleyen.
MÜREVVİÇDestekleyen.
MÜRİDTarikat mensubu.
MÜRSELGönderilmiş.
MÜRSELEGönderilen şey.
MÜRSİLGönderici.
MÜRŞİDDoğruluğu öğreten.
MÜRTEBİTBağlantılı
MÜRTECİİrtica yanlısı.
MÜRTEDDininden dönen.
MÜRTEFİKaldırma
MÜRTEHENRehin olarak alıkonan şey.
MÜRTEHİNİpotek hakkına sahip
MÜRTEKİBRüşvet alan.
MÜRTEŞİRüşvet alan.
MÜRTETDininden dönen.
MÜRTEZİKAVakıf gelirinden yararlananlar.
MÜRURAşınma.
MÜRUR HAKKIGeçit hakkı
MÜRURU ZAMANZaman aşımı
MÜRURUZAMANZamanaşımı.
MÜRÜVVETMertlik, yiğitlik.
MÜSAADEİzin
MÜSABAKARekabet.
MÜSADEMEÇatışma.
MÜSADEREBir kimsenin taşınır veya taşınmaz bir malının, kendi isteği olmaksızın devlet tarafından elinden alınması
MÜSADİFTesadüf.
MÜSÂDİFTesadüf eden.
MÜSAHERETEvlenme ile eşlerin akrabalarının eşe akraba olması.
MÜSAKKAFATÜstü damla örtülü olan yerler (ev, han, dükkan gibi).
MÜSALEMETBarış içinde olma.
MÜSAMAHAHoş görme
MÜSANEHEBir yıl süreli yapılan sözleşme.
MÜSARAKAHırsızlık.
MÜSAVATEşitlik
MÜSAVEMEPazarlık yapma.
MÜSAVİEşit
MÜSBETTesbit edilmiş, ispat olunmuş.
MÜSBİTKanıtlayan.
MÜSEBBİBSebep olan.
MÜSEBBİTSaptayan.
MÜSECCELKayıtlı
MÜSECCELETescilli.
MÜSECCİLTescil eden.
MÜSEKKİNSakinleştirci.
MÜSELLÂHSilahlı.
MÜSELLEMİtiraz edilemeyen.
MÜSELLESÜçlü.
MÜSELLİMTeslim eden.
MÜSELSELZincirleme.
MÜSEMMAİsim verilmiş.
MÜSEMMENBelli bir bedel karşılığı satılmış olan.
MÜSENNÂİkili.
MÜSERRAHBoşanmış.
MÜSEVVEGATYapılmasında sakınca olmadığı için izin verilen şeyler.
MÜSEVVİDTaslak hazırlayan.
MÜSEVVİĞKendisine vakıf malda tasarruf yetkisi olan kişi.
MÜSEYYİBİhmalkar.
MÜSİBİsabet eden.
MÜSKEZiraat yapma hakkı.
MÜSKİRATSarhoş eden şeyler.
MÜSKİTSusturucu.
MÜSMİRVerimli.
MÜSMİREFaydalı, verimli.
MÜSNETİsnat edilmiş.
MÜSPETOlumlu.
MÜSTACELHemen yapılması gerekli
MÜSTACELEÇabukça, hemen.
MÜSTACELENAcele olarak
MÜSTACELİYETAcil olma hali
MÜSTACİLAçeleci.
MÜSTAFİİstifa etmiş olan.
MÜSTAGALLÂT-I MEVKUFEHayır kurumlarına gerekli geliri sağlamak üzere vakfedilmiş mallar
MÜSTAĞNİGözü tok.
MÜSTAĞRAKBoğulmuş.
MÜSTAĞRIKBoğan.
MÜSTAHAKHak etmiş.
MÜSTAHBERHaber alınmış.
MÜSTAHDEMHizmetli.
MÜSTAHDİMHizmetinde adam çalıştıran.
MÜSTAHİKKHak etmiş.
MÜSTAHKÂRHakarete uğrayan.
MÜSTAHKEMSağlam.
MÜSTAHLASKurtarılmış.
MÜSTAHLEFBir başkasının yerine halef olmuş.
MÜSTAHLİSKurtaran.
MÜSTAHREÇİhraç edilen.
MÜSTAHSENBeğenilmiş.
MÜSTAHSİLÜretici.
MÜSTAHZARHazır hale getirilmiş.
MÜSTAHZARATHazır hale getirilmiş şeyler.
MÜSTAHZIRHazır hale getiren.
MÜSTAİDKabiliyetli.
MÜSTAİLAlevlenen.
MÜSTAİRBorçlanan.
MÜSTAKARİstikrara kavuşmuş.
MÜSTAKARRENİstikrar bularak,.
MÜSTAKBELİstikbal.
MÜSTAKÎMDürüst.
MÜSTAKIRKarar kılmış, yerleşmiş.
MÜSTAKİLBağımsız.
MÜSTAKİLLENTek başına.
MÜSTAKRAZÖdünç alınmış mal.
MÜSTAKRİZBorçlanan.
MÜSTAMELKullanılmış.
MÜSTAMİLKullanan.
MÜSTANTİKSorgu yargıcı
MÜSTASNİİstisna sözleşmesinin alacaklısı.
MÜSTAVFİDevletin muhasebe işlerini yürüten memurları.
MÜSTAVZİHAçıklama isteyen.
MÜSTEARAriyet olarak verilen mal.
MÜSTEAR ADTakma ad.
MÜSTEBADUmulmayan.
MÜSTEBANAçık, aşikar.
MÜSTEBATUzak görülen olacağı sanılmayan.
MÜSTEBİTDespot.
MÜSTECABOnaylanan.
MÜSTECELTecil edilmiş.
MÜSTECİRKiracı.
MÜSTEDELBir delil ile isbat edilmiş.
MÜSTEDİDilekçe veren, yardım ve koruma isteyen.
MÜSTEDİNBorç almak isteyen.
MÜSTEFÂDKazanılmış.
MÜSTEFÎDYararlanan.
MÜSTEFİTİstifade eden, lehdar.
MÜSTEFSİRAçıklama bekleyen.
MÜSTEHAKHak eden
MÜSTEHAPYapılması zorunlu olmayan.
MÜSTEHİKHak kazanmış
MÜSTEHİLManasız, saçma.
MÜSTEHİRGeciken.
MÜSTEHLEKTüketilmiş.
MÜSTEHLİKTüketici.
MÜSTEHMİLSüre, önel isteyen.
MÜSTEHZİAlaycı.
MÜSTEKARKararlı, istikrarlı.
MÜSTEKRAKiralanan şey.
MÜSTEKRİKiraya veren.
MÜSTEKRİZBorç alan, ödünç alan.
MÜSTELZİMDoğurucu
MÜSTEMİRSürekli.
MÜSTEMİRRENDevamlı.
MÜSTEMLEKESömürge.
MÜSTENBATKuraldan yorumlanması sonucu ulaşılan netice.
MÜSTENİDGüven kişi.
MÜSTENİDATDayanak.
MÜSTENİDENDelil göstererek
MÜSTENİDÜNİLEYHLehe olan kanıtlar.
MÜSTENİFİstinaf yoluna başvuran.
MÜSTENİTDayanan, dayalı.
MÜSTENKİFÇekimser.
MÜSTENSİFKopya eden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder