S-HARFİ | |
Kelime / Kelime Grubu | Anlam |
SABIK | Önceki. |
SABIKA | Mahkemece ispatlanıp cezalandırılmış olan suç |
SABIKA KAYDI | Adli sicilden verilen bilgiye göre bir kimsenin sabıka durumunu gösteren yazı |
SABİ | Küçük çocuk. |
SABİTİYET | Sabit olma hali. |
SABOTAJ SUÇU | Önemli yerler ve tesisleri tahrip ve bombalama suçu. |
SADED | Niyet, kasıt. |
SADEDİL | Temiz yürekli. |
SADIR | Meydana gelme |
SADIR OLMAK | Çıkmak |
SAFFET | Saflık, arılık. |
SAFHA | Aşama. |
SAFİ | Önalım hakkının sahibi. |
SAĞLANCA | Rehin. |
SAHABET | Sahip çıkma, koruma. |
SAHHAF | Kitap alıp satan kişi. |
SAHİH | Legal; hukuka uygun |
SAHİH DAVA | Doğru açılmış bulunan dava. |
SAİB | Doğru. |
SAİK | Bir yere götüren, itici güç ve kuvvet. |
SAİKTE HATA | Neticeye götüren sebebde yanılgıya düşme. |
SAİR | Başka, diğer. |
SAKA | Ordunun gerisinde bulunan askerler |
SAKAT İDARİ İŞLERM | Bir kısım yönlerden idarece eksik yapılmış işlem. |
SAKIT | Herhangi bir görüş bildirmeyen |
SAKK | Vesika, belge, kayıt, ilâm. |
SAKK-I ADLİ | Adlî belge, adlî ilâm. |
SALAHİYET | Yetki |
SALÂHİYET | Yetki. |
SALAHİYETNAME | Temsilciye verilen yetkiyi üçüncü şahıslara ispatlaması için verilen yazılı belge. |
SALÂHİYYET | Yetki. |
SALB | Asmak, idam etmek. |
SALDIRMAZLIK PAKTI | Devletlerin birbirlerine saldırmamaları ilkesine dayanan antlaşma |
SALİB | Hac. |
SALİF | Geçmiş. |
SALİFÜLARZ | Arzedilen. |
SALİFÜLBEYAN | Beyan edilmiş. |
SALİF-ÜZ-ZİKR | Bildirilen |
SALİH | Elverişli ; uygun |
SALİM | Sağ, sağlam. |
SALT | Mutlak, içinde başka bir yabancı şey bulunmayan. |
SALT ÇOĞUNLUK | Bir topluluğun tam sayısının yarıdan bir fazlası. |
SAMİ | Yüksek makam sahipleri için kullanılan saygı sözü. |
SANIK | Suçlu olduğu sanılan kimse |
SANIK SIFATI | Bir kimsenin mahkemede sanık durumuna düşmesi. |
SANİ | İstisna akdinin borçlusu |
SANİA | Uydurma |
SANİYEN | İkinci olarak |
SAPTAMAK | İspatlamak, tesbit etmek. |
SARAHAT | Açıklık; netlik |
SARF | Harcama |
SARFİYAT | Harcamalar |
SARİ | Bulaşıcı |
SARİH | Hukuk metninde veya sözleşmede geçen kelimelerin anlamının gâyet açık bulunması. |
SARNIÇ | Kapalı su depolama tesisi. |
SARRAFİYE | Sarraflık. |
SATH | Yüzey. |
SATHİYE | Yüzeysel |
SATIŞ SÖZLEŞMESİ | Alım satım sırasında malın cinsi, miktarı ve ödeme şartlarını belirten yazılı anlaşma metni |
SATIŞ VAADİ | Bir kimsenin, taşınmaz malını bir başkasına satmayı taahhüt ettiği sözleşme |
SAV | Bir hususta ileri sürülen dava ve tez. |
SAVAK | Suya sabit bir debi vermek için yapılan dikey engel. |
SAVB | Taraf, yön. |
SAVCI | Devlet adına ve yararına davalar açan, yargıç katında sanıkları kovuşturan görevli |
SAVCILIK | Savcının bulunduğu resmî daire ;devlet adına kamu davasını açan makam |
SAY | Emek |
SÂY | Gayret. |
SAYE | Yardım. |
SAYIŞTAY | Tbmm adına devletin genel ve katma bütçeli dairelerinin harcamalarını kontrol eden, hesap işlemlerini kesin hükme bağlayan daire. |
SEANS | Belli bir süre yapılan oturum. |
SEBAT | Israr. |
SEBEB | Neden. |
SEBEB MESULİYETİ | Haksız fiil sorumluluğu. |
SEBETE | Deliller. |
SEBK | İleri geçmek. |
SEBKETMEK | İleri geçmek |
SEÇİCİ KURUL | Adayları belirleme kurulu. |
SEÇİLME YETERLİLİĞİ | Bir kural veya meclisi üye olabilmek için aranılan koşullar. |
SEÇİM | Kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından belli birini veya birkaçını seçme |
SEÇİM SUÇLARI | Seçim sırasında uygulanan yasa hükümlerine karşı işlenen suçlar. |
SEÇİMLİK | Hukuken yapılan bir sözleşmede taraflardan birisinin diğeri lehine tanıdığı seçme hakkı. |
SEÇME HAKKI | Seçi |
SEDD | Mani, engel, set. |
SEFER | Yolculuk. |
SEFERBER | Savaşa gönderilmiş veya gönderilmek üzere hazırlanan asker. |
SEFİNE | Gemi, vapur |
SEHİM | Seçimlerde oy kullanma hakkı |
SEHL | Kolay, basit. |
SEHV | Unutma, yanılma. |
SEHVEN | Yanlışlıkla. |
SEKAHİYET TEFVİZİ | Yetki devri. |
SEKENE | Oturanlar, sakinler. |
SEKR | Sarhoşluk. |
SEKTE | Durma, kesilme. |
SEKTEDAR | Bozulmuş, zarar görmüş. |
SELAHİYET | Mahkemelerin yer bakımından davaya bakabilme yetkisi. |
SELAHİYET ANLAŞMASI | Hukuk davalarında tarafların aslında yetkili olmayan bir mahkeme üzerinde yetki anlaşması yapması. |
SELAHİYET GASBI | Yetkili mahkemenin işini yetkisiz bir makamın veya mahkemenin yapması durumu. |
SELAHİYET İHTİLAFI | Yetki ihtilafı ve uyuşmazlığı. |
SELAHİYET İTİRAZI | Yetki itirazı veya yetkiye itiraz. |
SELAHİYET TECAVÜZÜ | Yetkinin aşılması. |
SELAHİYETSİZ TEMSİL | Yetkisi olmadığı halde birisini temsil. |
SELAHİYETSİZLİK KARARI | Yetkisizlik kararı. |
SELB | Zorla alma |
SELBETMEK | İnkâr etmek. |
SELBÎ | Pasif. |
SELBİ YETKİ İHTİLAFI | Bir davaya bakmaya mahkemelerin kendilerini yetkisiz sayması. |
SELEF | Önce gelen kimse |
SELP | Zorla alma. |
SEMA | Gökyüzü |
SEMAVİ | Gökyüzü ile ilgili |
SEMEN | Satış parası |
SEMERE | Bir maldan elde edilen ürünler |
SENEDAT | Senetler |
SENED-İ HAKANİ | Tapu senedi |
SENEVİ | Senelik |
SENİYYE | Yüksek, yüce. |
SERBEST DELİL USULÜ | Hakimin yargılamada delileri serbestçe değerlendirmesi |
SERD | Soğuk, sert. |
SERDETMEK | İleri sürmek; ortaya çıkmak |
SERDOLUNMAK | Öne sürülmek |
SERİ MUHAKEME USULÜ | Hızlı, çabuk, yargılama sistemi. |
SERLEVHA | Yazı başlığı. |
SERNAME | Mktup başlığı. |
SERPUŞ | Başa giyilen başlık. |
SERTABİB | Başhekim |
SERVET VERGİSİ | Bir kimsenin her türlü mal varlığının râyiç kıymeti üzerinden alınan vergi. |
SEVAHİL | Kıyılar, yalılar |
SEVAİK | Sevk eden sebepler. |
SEVİCİ | Kadının, bir başka kadınla cinsel ilişkiye girmesi. |
SEVİYE | Düzey, derece. |
SEVK | Yollama, gönderme. |
SEVM | Talep. |
SEYİR | Dolaşım, gözetme. |
SEYLAP | Sel. |
SEYR | Dolaşma. |
SEYRAN-GAH | Gezme yeri |
SEYYAL | sıvı. |
SEYYANEN | Herkese ayırım gözetmeksiniz eşit olarak. |
SIDK | gerçeği itiraf. |
SIFAT | Nitelik. |
SIGAR | Küçüklük. |
SIĞINMA HAKKI | Genellikle bir cezai kovuşturma ve mahkûmiyetten kurtulmak amacıyla yabancı bir ülkeye kaçma veya yabancı ülkedeyken geri verilmemeyi isteme |
SIHHAT | Sağlık. |
SINAİ HAKLAR | Sanâyi ile ilgili olarak kanunla tanınan haklar. |
SINIRLI AYNİ HAK | Başkasının taşınmazı üzerinde birisi lehine tanınan sınırlı aynî hak. |
SINIRLI SORUMLULUK | Borçlunun borcunu ödememesi durumunda, borcuna karşı bütün mal varlığıyla değil de mal varlığının bir bölümüyle sorumlu olması durumu |
SINIRSIZ SORUMLULUK | Borçlunun borcunu ödememesi durumunda alacaklıya karşı bütün mal varlığıyla sorumlu olması durumu |
SIRF | Sade. |
SIYAM | Oruç |
SIYANET | Koruma. |
SIYGA | Sorgu altına alma. |
SİCİL | Kayıt, kütük. |
SİCİLLİ | Sabıkalı,. |
SİCN | Haps, cezâevi. |
SİGORTA | Teminât, temin sözleşmesi, bir güvence akdetme durumu. |
SİGORTA BEDELİ | Sigortalanan malda meydana gelen hasara karşılık ödenen tutar. |
SİGORTA DEĞERİ | Güvence altına alınan malın sigorta sırasındaki değeri. |
SİGORTA EKSPERİ | Sigorta uzmanı, |
SİGORTA POLİÇESİ | Sigorta sözleşmesini ve şartlarını içeren yazılı metin. |
SİGORTA PRİMİ | Sigorta şirketinin sigortacıya ödemekle yükümlü olduğu ücret. |
SİGORTA TAZMİNATI | Bir zarar, hasar ve tehlike meydana geldiğinde sigorta ettirene ne kadar tazminât ödeneceğini belirten tutar. |
SİHAM | Mirâs payları. |
SİKKE | Madeni para. |
SİLK | Sıra, dizi. |
SİN | Yaşanılan süre |
SİNDIK | Ticaret yargılığınca atanan görevli. |
SİRAYET | Bulaşma; yayılma |
SİRET | Yaratılış, huy. |
SİRKAT | Hırsızlık |
SİYANET | Koruma |
SİYASİ HAKLAR | Herhangi bir biçimde devletin yönetimine ve siyasi kuruluşlarına katılmaya yönelik haklar |
SİYASİ SUÇ | Devlete ve topluma, toplum düzenine karşı işlenilen suç. |
SOMUT | Belirgin, gâyet açık ve net. |
SON KARAR | Davaya bakan mahkemenin konu hakkında en nihâyette verdiği karar. |
SON SORUŞTURMANIN AÇILMASI KARARI | Hazırlık soruşturması sonunda sanığın suçlu görülüp hakkında mahkemede dava açılması yazısı. |
SON TAHKİKAT | Davanın mahkeme süreci. |
SON TAHKİKATIN TATİLİ | Son soruşturmanın geçici süre durdurulması. |
SORGU | Sanığın araştırma konusu olayla ilgili olarak yargıç karşısındaki beyanı |
SORGU HAKİMİ | Sanıkları sorguya çeken yargıç |
SORGUYA ÇEKİLME | Sanığın yetkili hâkimce sorguya çekilmesi. |
SOSYAL DEVLET | Fertlerin sosyal durumlarıyla ilgilenen devlet |
SOSYAL GÜVENLİK | Sosyal sigorta, sosyal yardım vb. Araçlarla halkın sosyal durumunu güvence altına alma |
SOSYAL İLİŞKİLER | Şahısların birbirleriyle veya toplumla olan ilişkiler |
SOSYAL KURALLAR | Sosyal ilişkileri düzenleyen hukuk vb. kurallar |
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR | Kişinin sosyal ve ekonomik faaliyetleriyle ilgili hak ve hürrriyetler |
SOVTAJ | Araçlarda hasarlı parçaların sigorta şirketince degerlendirilerek yapılan hasar giderinin azaltılması. |
SOYUTLAMA | Tecrid etme, arındırma. |
SÖMÜRGECİ | Bir ülkenin bir başka ülkeyi istismar etmesi. |
SÖVME | Bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yapılan her türlü saldırı |
SÖZLEŞME | İki veya daha çok kişinin, aralarında bir hukuki bağ yaratmak için yaptıkları hukuki işlem. |
SÖZLEŞME SERBESTİSİ | akit yapma hürriyeti veya muhtariyeti. |
SÖZLEŞMEDEN DÖNME | Taraflardan birinin, mevcut sözleşmeden cayması |
SÖZLÜ VASİYETNAME | İstisnâî durumlarda kişilerin iki şahit huzurunda yaptıkları vasiyet bildirimi. |
STANDART | Örnek, ayar. |
STATİK | Durgun. |
STATÜ | Durum, bir şeyin içinde bulunduğu durum. |
SUAL | Soru |
SUBUT | Gerçekleşme. |
SUÇ | Yasalara aykırı davranış |
SUÇ ALETİ | Suçun işlendiği alet |
SUÇ DUYURUSU | İşlenen suçu resmi makamlara bildirme |
SUÇ EHLİYETİ | Suç işleyen bir kimsenin fiilinden tam olarak sorumlu tutulma hali. |
SUÇ İŞLEMEYE TAHRİK | Suç işleme niyetinde olmayan birisinin suça yönlendirilmesi. |
SUÇ İŞLEMEYE TEŞVİK | Birisini suç işlemeye yönlendirme. |
SUÇ TASNİİ | Suç veya suç delilleri uydurma |
SUÇ YÜKLEME | Birine suç atma |
SUÇA İŞTİRAK | Birden çok kimsenin suçu birlikte işlemesi durumu. |
SUÇA TEŞEBBÜS | Kişinin suç için gerekli girişimlerde bulunması |
SUÇLAMAK | İtham etmek, birisini bir suçu işlemekle itham etmek. |
SUÇLULARIN GERİ VERİLMESİ | Suç işleyip de bir başka ülkeye kaçan, sığınan kişinin sığındığı ülkeden suç işlediği ülkeye geri verilmesi. |
SUÇUN KANUNİ UNSURU | İşlenilen suçun kanundaki tanıma uyması şartı. |
SUÇUN KANUNİLİĞİ | Bir fiilden dolayı kişinin sorumlu tutulabilmesi. |
SUÇUN MADDİ UNSURU | Bir kimsenin işlediği fiilden sorumlu tutulabilmesi için onun eyleme geçmesi gerekmesi durumu |
SUÇÜSTÜ MAHKEMESİ | Failin suçüstü yakalandığı durumlarda duruşmasının görüldüğü mahkeme, meşhut cürümler mahkemesi |
SUÇÜSTÜ YAKALAMA | Suç işleyenin suçu işlediği sırada veya hareketinden çok az önce yakalanması |
SUDUR | Verilen ; çıkan |
SUĞRA | Ceza usûl hukukunda işlenilen suçun kendisi. |
SUHULET | Kibarlık. |
SUİ | Kötü. |
SUİHAL | Kötü hal. |
SUİNİYET | Kötüniyet |
SUKUT | Düşme |
SUKUT SEBEBİ | Sukût nedeni. Bir şeyi, bir hakkı düşüren sebeb veya sebebler. |
SULB | Soy, kök. |
SULH | Barış. |
SULH CEZA MAHKEMESİ | Ülkemizde tek hakimle çalışan ve bir kısım kanunlarda belirtilen suçları yargılayan mahkeme. |
SULH HUKUK MAHKEMESİ | Kişiler arasındaki hukukî ihtilaflara, kanunlarda belirtilen sair hukuk davalarına bakar. |
SULTA | Baskı, otorite |
SURCİ LİSAN | Konuşurken yapılan yanlışlık. |
SURET | Biçim, görünüş. |
SURETİ MAHSUSA | Özel olarak |
SURETİ MÜMTAZE | Öncelikli |
SURİ | Şekle ait. |
SUS PAYI | Susması, karşı gelmemesi veya bildiği bir sırrı yaymaması için birine verilen para vb. şey |
SUSMA HAKKI | Bir soruşturma sırasında sanığın, ceza yönünden aleyhine sonuç doğuracak sorulara cevap vermeme hakkı |
SUVER | Kopyalar, suretler. |
SUVERİ MÜSADDAKA | Onanmış örnek |
SÜBJEKTİF HUKUK | Hakları içeren hukuk. |
SÜBUT | Sabit olma |
SÜBUT DELİLİ | Bir şeyin varlığını, meydana gelişini gösteren delil. |
SÜHUNET | Sıcaklık. |
SÜJE | Bir şeyin asıl konusu. |
SÜKNA | Oturma yeri; oturulacak yer; konut |
SÜKNA HAKKI | Oturma hakkı |
SÜKUT | Düşme |
SÜLÜSAN | Üçte iki |
SÜMMETTEDARİK | Sonradan uydurma. |
SÜRASTARYA | Malın yükletilmesi ve boşaltılması için kararlaştırılarn süreden daha fazla beklemek zorunda kalınması halinde geçen süre. |
2 Ağustos 2013 Cuma
Hukuk Sözlüğü S-HARFİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder