| T-HARFİ | |
| Kelime / Kelime Grubu | Anlam |
| TAABBÜD | İbadet etme. |
| TAACCÜL | Acil. |
| TAADDİ | Başkasının hakkına el uzatma. |
| TAADDÜD | Birden çok |
| TAAHHÜD | Bir hizmeti yerine getirmeye sözverme. |
| TAAHHÜDAT | Taahhüt edilen işler |
| TAAHHÜTNAME | Kişinin bir işin yapılmasını veya bir şeyin teslimini üstlendiğini gösterir belge |
| TAALLUK | İlişiği olma |
| TAALLÛK | Aitlik. |
| TAALLÜKAT | Akrabalar, hısımlar. |
| TAAM | Aş, yemek. |
| TAAMMÜD | Önceden planlama. |
| TAAMMÜDEN | Bir işi veya suçu tasarlayarak yapma |
| TAAMMÜM | Genelleştirme. |
| TAAMMÜT | İşlenecek bir suçu önceden planlayarak |
| TAANNÜD | İnatlaşma. |
| TAARRUZ | Saldırı. |
| TAASSUB | Bağnazlık. |
| TAAYYÜN | Belli olma |
| TAAZZUV | Şekillenme. |
| TAB | Baskı. |
| TABABET | Hekimlik. |
| TABİİ BORÇ | Bazı nedenlerle ödenmesi zorunlu olmaktan çıkmış borç. |
| TABİİ HUKUK | İdeal hukuk. |
| TABİİ SEMERE | Bir şeyin kendisinden oluşan ürün |
| TABİİYET | Tabii olmaklık. |
| TÂBİİYETSİZ | Vatandaşlık bağı ile bir devlete bağlı olmayan. |
| TABİİYETTEN ISKAT | Vatandaşlıktan çıkarma. |
| TABİR | Deyim. |
| TABİYET | Kişi veya şeyleri devlete bağlayan siyasi ve hukuki bağ |
| TACİL | Acele ettirme. |
| TACİR | Ticaretle uğraşan |
| TACİZ | Tedirgin. |
| TÂCİZ | Rahatsız etme. |
| TADAD | Sayım. |
| TADADÎ | Sayısal. |
| TADAT | Sayma |
| TADİL | Değiştirme |
| TAFSİL | Açıklama. |
| TAGAYYÜB | Gaip olma. |
| TAĞLİT | Yanıltmak. |
| TAĞLİZ | Kaba söyleme. |
| TAĞRİB | Yurtdışına sürme. |
| TAĞŞİŞ | Karıştırma. |
| TAĞŞİŞAT | Saflığını giderme ve bozma. |
| TAĞYİR | Başkalaştırma |
| TAHADDÜS | Ortaya çıkmak |
| TAHAFFUZ | Koruma. |
| TAHAKKUK | Gerçekleştirme, hakikate dönüştürme. |
| TAHAKKÜM | Hükmetme. |
| TAHALLÜL | Bozulma. |
| TAHAMMÜL | Bir yükü üstüne alma. |
| TAHARET | Pisliklerden arınma. |
| TAHARRÎ | İnceleme. |
| TAHARRİ | Suçluları araştırıp ortaya çıkarma. |
| TAHARRİ MEMURU | Araştırma görevlisi. |
| TAHASSUL | Sonuç olarak ortaya çıkma |
| TAHASSUN | Sığınma. |
| TAHASSÜL | Hasıl olma. |
| TAHATTÜM | Gereklilik. |
| TAHAVVÜL | Değişme; dönme |
| TAHAYYÜL | Hayal etme. |
| TAHAYYÜZ | Önemli hale gelme. |
| TAHAZZÜR | Hazır olma. |
| TAHCİR | Arazinin etrafını çevirme. |
| TAHDİD | Sınırlandırma. |
| TAHDİDAT | Sınırlamalar |
| TAHDİDİ | Sınırlı. |
| TAHDİDİ HÜKÜMLER | Bir kısım konuları sınırlı olarak hükme bağlayan kurallar. |
| TAHDİDLİ | Yurtdışına çıkması yasaklanan. |
| TAHDİT | Sınırlandırma. |
| TAHFİF | Hafifletme |
| TAHFİF SEBEBİ | Hafiflendirici sebeb. |
| TAHFİFİ | Hafifletici |
| TAHKİK | Soruşturma. |
| TAHKİKAT | Soruşturma |
| TAHKİM | Anlaşmazlıkların hakem yoluyla çözülmesi yöntemi |
| TAHKİM KURULU | Anlaşmazlıkları çözmek üzere oluşturulmuş hakem heyeti |
| TAHKİMAT | Savunma amacıyla sağlamlaştırma. |
| TAHKİR | Hakaret içeren sözler söyleme. |
| TAHLİF | Yemin |
| TAHLİL | Bir şeyi parçalarına ayırarak inceleme. |
| TAHLİLÎ | Analitik. |
| TAHLİS | Kurtarma. |
| TAHLİYE | Boşaltma |
| TAHLİYE DAVASI | Çıkarma, boşaltma davası. |
| TAHLİYE TAAHHÜTNAMESİ | Kiracının, kiralananı belli bir tarihte boşaltacağına ilişkin yaptığı yazılı irade beyanı |
| TAHMİL | Yükleme |
| TAHRİB | Yıkım, yıkıntı. |
| TAHRİF | Bozma. |
| TAHRİK | Bir suç işlemeye yönlendirme. |
| TAHRİP | Harabetme; yıkma |
| TAHRİR | Yazma |
| TAHRİREN | Yazılı olarak |
| TAHRİRÎ | Yazılı. |
| TAHRİRİ | Yazılı şekilde. |
| TAHRİRİ BEYYİNE | Yazılı delil. |
| TAHRİŞ | Zedeleme. |
| TAHSİLAT | Alacakların toplanması |
| TAHSİN | Beğenme |
| TAHSİR | Hasar verme. |
| TAHSİS | Emrine verme |
| TAHSİS BELGESİ | Bir paranın kime ayırt edildiğini gösteren belge. |
| TAHSİSAT | Ödenek. |
| TAHSİSİ KARAR | Kararın düzeltilmesi. |
| TAHŞİYE | Çıkıntı yapmak |
| TAHT | Alt |
| TAHTANİ | Binanın alt kısmı |
| TAHTANİ FEVKANİ | Altlı üstlü |
| TAHTİM | Mühürleme. |
| TAHVİF | Korkutma. |
| TAHVİL | Değiştirme; borç senedi |
| TAHVİL ETMEK | Bir durumdan bir başkasına döndürmek. |
| TAHVİLAT | Tahviller |
| TAHYİR | Tercihe zorlama. |
| TAHZİR | Saklama. |
| TAKABBÜL | Üstlenme, kabul etme. |
| TAKADDÜM | Önce gelme |
| TAKALLÜB | Değişim. |
| TAKALLÜD | Üstlenme. |
| TAKALLÜS | Kasılma. |
| TAKARRÜB | Yaklaşma. |
| TAKARRÜP | Yaklaşma. |
| TAKARRÜR | Kararlaştırma, karar verme. |
| TAKARRÜR ETMEK | Kararlaştırmak |
| TAKAS | Aynı cinsten vadesi gelmiş iki alacağın sayışılması |
| TAKATFERSA | Dayanılmaz. |
| TAKAYYÜT | İtina; Özen gösterme; Kayıt altına alma. |
| TAKAZA | İkaz etme. |
| TAKBİH | Beğenmeme. |
| TAKDİM | Sunma, tanıtma. |
| TAKDİR YETKİSİ | Kanunun belirlediği durumlarda hakime tanınan değerlendirme serbestliği |
| TAKDİRİ DELİL | Serbestçe değerlendirilen delil. |
| TAKİBAT | Kovuşturma |
| TAKİP | İzleme, takip etme. |
| TAKİPSİZLİK KARARI | Herhangi bir suçtan ötürü sanık durumunda olan bir kimse için kovuşturmadan vazgeçme kararı |
| TAKİYYE | Gizleme. |
| TAKLİB | Tersine döndürme. |
| TAKLİL | Azalma. |
| TAKNİN | Kanun yapma. |
| TAKRİB | Yolunu bulma. |
| TAKRİBEN | Yaklaşık olarak. |
| TAKRİP | Yaklaştırma. |
| TAKRİR | Anlatma; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme |
| TAKRİR ETMEK | Sağlamlaştırmak |
| TAKRİREN | Sözlü anlatım. |
| TAKRİZ | Ödünç verme. |
| TAKSİM | Ortak mülkiyette bulunan bir malın, ortaklar arasında yapılan bir sözleşmeyle bölüştürülmesi |
| TAKSİMİ GUREMA | Miras bırakanın borçlarının mirasçıları arasında bölüştürülmesi. |
| TAKSİR | Fail tarafından istenmemesine, amaçlanmamsına rağmen, bu istanmeyen sonucun meydana gelmesi durumu |
| TAKSİRLİ SUÇ | Dikkatsizlik veya tedbirsizlikten doğan istemeyerek gerçekleştirilen suç |
| TAKSİT | Bölme. |
| TAKVİL | İftira. |
| TAKVİYET | Kuvvetlendirme. |
| TAKYİDAT | Kayıtlamalar. |
| TAKYİT | Sınırlama; kısıtlama |
| TALAK | İslam hukukunda boşanma |
| TALEB | İsteme, istek. |
| TALEBDAR | Alacaklı. |
| TALEP | İstek, arzu. |
| TALEPNAME | İstek yazısı. |
| TÂLÎ | İkinci derecede olan. |
| TA-LIK | Geciktirme |
| TALİ | İkinci dereceden. |
| TALİ ŞİRKET | Ana şirkete bağlı altşirket. |
| TÂLİB | İstekli, isteyen. |
| TALİK | Ertelemek. |
| TÂLİK | Erteleme, duruşmanın ertelenmesi. |
| TALİL | Bahane gösterme. |
| TALİMATNAME | Yönetmelik |
| TALLUK | İlgili olma. |
| TALTİF | Ödül verme. |
| TAMAH | Açgözlülük. |
| TAMAMİ | Bütünsel. |
| TAMİM | Bir şeyi son derecede yaygınlaştırma, |
| TAMMÜŞŞUUR | Şuuru tam. |
| TAMPON BÖLGE | İki devlet arasında, hudut boyunca, askerden arındırılmış toprak parçası |
| TAMPON DEVLET | Coğrafi konumu bakımından, güçlü ve birbirine düşman iki devlet arasında bulunan devlet |
| TANI | Teşhis etme. |
| TANIK | Duruşmada veya koğuşturmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit |
| TANIMAK | Varlığını kabul etmek |
| TANSİS | Kur'an ve hadisten şahit göstererek bir davayı savunma. |
| TANZİF | Temizlik. |
| TANZİM | Yeniden bir daha elden geçirme. |
| TANZİM EDİCİ MUAMELE | Düzenleyici işlem. |
| TAPU | Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge |
| TAPU KÜTÜĞÜ | Bir taşınmazın üstündeki hak ve yükümlülüklerin yazıldığı resmi kütük |
| TAPU MEMURU | Tapu kütüğü tutmakla görevli memur |
| TAPULAMA | Taşınmazların tapu siciline kaydının geçirilmesi işlemi. |
| TAPUYU MİSİL | Bilirkişinin belirteceği tapu; bedel; değer baha |
| TARAF | Bir hukukî işlemin bir tarafı. |
| TARAFEYN | Davanın iki yanı. |
| TARAFLARIN TAADDÜDÜ | Birden çok taraflı dava. |
| TARASSUT | Gözleme. |
| TARD | Reddetme. |
| TARH | Çıkarma, bir sayıdan diğerini çıkarma. |
| TARİ | Ansızın ortaya çıkan. |
| TARİFE | Fiyat cetveli. |
| TARİK | Yöntem |
| TÂRİK | Terkeden; bırakan |
| TARİKİ ÂMM | Herkesin geçebilmesi için bırakılan yol |
| TARİZ | Dokundurma (sözle), taşlama. |
| TARSİN | Sağlamlaştırma. |
| TART SUÇU | Disiplin suçuyla belli süreler için okuldan veya meslekten uzaklaştırılma |
| TARZ | Şekil, biçim. |
| TASADDİ | Kalkışma. |
| TASADDUK | Sadaka olarak verme. |
| TASALLUT | Sıkıntı verecek derecede peşine takılma; Musallat olma. |
| TASANNU | Yapmacık. |
| TASARI | Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu |
| TASARRUF | Bir şeyden yararlanabilme ve o şey üzerinde fiili veya hukuki işlem yapabilme gücü |
| TASARRUF EHLİYETİ | Hukuken geçerli işlemler yapabilme yeteneği. |
| TASARRUF SERBESTİSİ | Kişinin kendi malları üzerinde kullanabilme yetkisi. |
| TASAVVUR | Tasvir etme. |
| TASDİ | Tedirgin etme. |
| TASDİK | Onama, doğrulama. |
| TASFİYE | Bir kimsenin işyerini kapatmadan önce alacak ve borçlarını temizlemesi işi. |
| TASHİH | Bir hukuki işlemin düzeltilmesi |
| TASHİHAT | Düzeltmeler. |
| TASHİHİKARAR | Kararın düzeltilmesi |
| TASMİM | Tasarlama, kararlaştırma. |
| TASMİMAT | Tasarlanmış olan şeyler. |
| TASNİ | Birisine iftira etmek. |
| TASNİF | Düzen |
| TASRİH | Belirtme, bildirilme |
| TASRİH ETMEK | Açıklamak |
| TASRİHEN | Açık şekilde izah etmek. |
| TASVİB | Doğru bulma |
| TASVİBEN | Onaylayarak. |
| TASVİP | Doğru olduğunu bildirme. |
| TASVİR | Yazılı yada sözlü tarif etme. |
| TASVİREN | Tasvir ederek. |
| TAŞARON | Tali işveren. |
| TAŞINIR | Para, çek, senet, tahvil vb. Değerli kağıt |
| TAŞINMAZ | Ev, tarla vb. Taşınamayan mülk |
| TATBİK | Uygulama. |
| TATBİKA MEDAR İMZA | Uygulamaya elverişli imza |
| TATBİKAT | Uygulamalar. |
| TATHİR | Temizleme |
| TATLİK | Boşanma. |
| TAVASSUT | Aracılık |
| TAVAZZUH | Aydınlanma |
| TAVİK | Oyalandırma. |
| TAVİZ | Ödün verme. |
| TAVİZEN | Değerine karşılık olarak. |
| TAVSİF | Nitelendirme. |
| TAVSİT | Aracılık ettirme, aracı bulma. |
| TAVSİYE | Öğütleme, salık verme. |
| TAVZİF | Görevlendirme |
| TAVZİH | Açıklama |
| TAYİN | Belirleme, kesinleştirme. |
| TAYİN MERCİİ | Tayini yapan makam. |
| TAYİNAT | Erzak. |
| TAYY | Bir hükmü yürürlükten kaldırmak. |
| TAYYARE | Uçak |
| TAZAMMUN | Öngörme. |
| TAZAMMUN ETMEK | Sonucu doğurmak; içine almak; kapsamak |
| TAZARRU | İstek, dilek. |
| TAZARRUR | Zarar görme. |
| TAZİF | İki katını alma. |
| TAZİM | Yüceltme, saygı. |
| TAZİP | Sıkıntıya sokmak. |
| TÂZİP | Eziyet etme. |
| TAZİR | Hakkında belirli bir ceza bulunmayan cürümlerden dolayı yetkili kişilerce uygulanan ceza. |
| TAZMİN | Ödeme. |
| TAZMİNAT | Maddi veya manevi zarara karşılık ödenen bedel |
| TAZMİNAT DAVASI | Meydana gelen maddî ve mânevî zararları karşılamak üzere açılan dava. |
| TAZYİK | Daraltma. |
| TEADDİ | Kurallar dışına çıkma. |
| TEADÜL | Beraberlik |
| TEAHHUR | Sona kalma, gecikme. |
| TEAHHUR (TEEHHÜR) | Gecikme |
| TEAKUP | Birbirini takip etme, izleme. |
| TEAMİ | Görmezlikten gelinme. |
| TEAMÜL | Örf ve adet |
| TEARUZ | İki hükmün birbirleriyle çelişki oluşturması. |
| TEATİ | Karşılıklı gönderme |
| TEBA | Uyma ,tabi olma. |
| TEBAA | Uyruk |
| TEBADÜR | Akla gelme |
| TEBAİYET | Tabi olma, uyma |
| TEBAİYYET | Uyma, tabi olma. |
| TEBARÜZ | Görünme, gözükme. |
| TEBARÜZ ETTİRME | Belirtme |
| TEBAÜD | Uzaklaşma. |
| TEBAYÜN | Çelişkili olma. |
| TEBCİL | Ağırlama. |
| TEBDİL | Değişme |
| TEBDİLEN | Değiştirerek. |
| TEBDİLHAVA | Hava değişikliği, istirahat. |
| TEBEAN | Tabi olarak, uyarak. |
| TEBEDDÜL | Değişiklik |
| TEBELLÜĞ | Tebliğ edilen bir yazıyı imza ile teslim alma |
| TEBELLÜR | Net olarak ortaya çıkma |
| TEBERRU | Bağışlama. |
| TEBEYYÜN | Ortaya çıkmak |
| TEBEYYÜN ETMEK | Saptanmak |
| TEBLİGAT | Bir hukuki işlemin yetkili makamca, ilgili kişinin bilgisine yazı veya ilanla sunulması |
| TEBLİĞ | Yazılı bir emri, mahkeme yazısını ilgili şahsa teslim etme. |
| TEBLİĞ MAZBATASI | Resmî bir işlemin duyurulduğunu isbatlamaya yarayan tutanak. |
| TEBRİE | Bir suç veya bir borçtan birisini temize çıkarma. |
| TEBRİYE | Aklama, temize çıkartma. |
| TEBYİN | Bir yanda bulunma. |
| TEBYİZ | Bir metni temize çekme. |
| TECANÜS | Bir cinsten olma. |
| TECÂSÜR | Cesurluk. |
| TECDİD | Bir işlemi bir kez daha tekrarlama. |
| TECDİT | Yenileme; tazeleme |
| TECEDDÜD | Yenilik. |
| TECEDDÜT | Yenilik. |
| TECELLİ | Kader, talih, belirme. |
| TECENNÜN | Delirme. |
| TECERRÜD | Tecrit edilme. |
| TECESSÜM | Görünme. |
| TECESSÜS | Araştırma. |
| TECEZZİ | Bölünme |
| TECHİZ | Donatma, tamamlama. |
| TECİL | Erteleme. |
| TECRÎM | Suçlu bulma, cezalandırma. |
| TECRİB | Tecrübe etme. |
| TECRİD | Soyutlama. |
| TECRİM | Birinden para cezası alma. |
| TECRİT | Bir yanda tutma, soyutlama. |
| TECRÜBE | Deney, deneme. |
| TECVİZ | Ceza verme |
| TECZİYE | Cezalandırma. |
| TEÇHİZ | Yapılacak işle ilgili araçları temin etme. |
| TEDABİR | Tedbirler ; önlemler |
| TEDAHÜL | Karşılaşma, çatışma. |
| TEDÂİ | Hatırlatma. |
| TEDARİK | Sağlama; temin etme |
| TEDARÜC | Derecelenme. |
| TEDAVÜL | Dolaşma; kullanılma |
| TEDEHHÜŞ | Dehşete kapılma. |
| TEDENNİ | Gerileme. |
| TEDEYYÜN | Borçlanma. |
| TEDFİN | Gömme. |
| TEDHİŞ | Dehşet saçma. |
| TEDHİŞÇİ | Terörist. |
| TEDİB | Terbiye etme. |
| TEDİBİYE | Terbiye ile ilgili. |
| TEDİP | Düzenleme. |
| TEDİP HAKKI | Ana babalara tanınmış çocuğa öğüt vermek, ihtirada bulunmak. |
| TEDİRGİN | Rahatı kaçmış |
| TEDİYAT | Ödemeler. |
| TEDİYE | Bir borcun ödenmesi |
| TEDKİK | Kontrol etme, inceleme. |
| TEDRİCEN | Aşamalı olarak |
| TEDRİCİ | Aşamalı. |
| TEDRİS | Öğretim. |
| TEDVİN | Hukuku birleştirmek amacıyla,hukukun bir dalı ile ilgili yasa halinde kurallar koyma |
| TEDVİR | Döndürme, çevirme. |
| TEEDDÜP | Utanma. |
| TEEHHÜR | Gecikme |
| TEEMMÜL | Düşünüp taşınma |
| TEESSÜS | Kuruluş |
| TEFAHHUS | Gizli soruşturma. |
| TEFAUT | Farklı. |
| TEFAVÜT | İki şeyin karşılaştırılması halinde ortaya çıkan fark. |
| TEFÂZÜL | Fark. |
| TEFCİR | Drenaj |
| TEFEHHÜM | Anlamak |
| TEFERRU | Bütünün içinde yer alan bölümler. |
| TEFERRUAT | Ayrıntı |
| TEFERRUĞ | Tapu kaydını kendi üzerine çevirme |
| TEFERRUĞAN | Tapu kaydını kendi üzerine çevirterek. |
| TEFERRÜS | Anlar gibi olma, sezme. |
| TEFEVVUK | Üstün olma, yükselme. |
| TEFEVVÜZ | Üzerine alma. |
| TEFEYYÜZ | İlerleme. |
| TEFFİZ | İhale |
| TEFHİM | Verilmiş olan kararın veya hükmün,duruşmada hazır bulunan taraflara yargıç tarafından sözle bildirilmesi |
| TEFLİS | Mahkemenin iflasa karar vermesi. |
| TEFRİĞ | Zimmetten kurtarma. |
| TEFRİK | Bir kısım şeyleri birbirinden ayırma. |
| TEFRİKA | Bölüm bölüm yayımlamak. |
| TEFRİK'İ DAVA | Davanın ayrılması. |
| TEFRİŞ | Döşeme. |
| TEFRİŞAT | Bir yeri döşemek için kullanılan eşya |
| TEFRİT | Ortalamanın çok altında kalma. |
| TEFSİR | Kanun metinlerini altda açıklama. |
| TEFSİRİ HÜKÜM | Açıklayıcı, yorumlayıcı hüküm. |
| TEFVİZ | Tam yetki verme |
| TEGAFÜL | Anlamazlıktan gelme. |
| TEGALLÜP | Zorbalık. |
| TEGALÜB | Üstün gelmeye uğraşma. |
| TEGAYYÜB | Gaip olma. |
| TEHADDÜS | Ortaya çıkma. |
| TEHALÜF | Yargıcın iki tarafa da yemin vermesi |
| TEHALÜK | Birbirine katılma. |
| TEHASSÜL | Ortaya çıkma. |
| TEHAŞİ | Sakınma. |
| TEHCİR | Sürgün. |
| TEHDİD | Kanunlara aykırı olarak birisini, ağır bir zarar ziyan vermeyle korkutma. |
| TEHEVVÜR | Öfkelenme. |
| TEHİR | Erteleme |
| TEHİRİ İCRA | Yürütmenin durdurulması. |
| TEHİRİİCRA | Yürütmenin durdurulması |
| TEHLİKE | Zarar, ziyân. |
| TEHVÎN | Kolaylaştırmak. |
| TEHVİN | Kolaylaştırma. |
| TEHYİC | Heyecanlandırmak. |
| TEHYİE | Hazırlama , hazırlanma. |
| TEK TARAFLI İRADE BEYANI | Hukuki bir ilişkide taraflardan birinin, o ilişki bakımından hüküm ve sonuç doğurmaya yetecek şekilde iradesini açıklaması |
| TEKABBÜL | Kabul etmek. |
| TEKABÜL | Karşı karşıya olma. |
| TEKABÜL ETMEK | Karşılamak |
| TEKADDÜM | Öne geçirme. |
| TEKADDÜM HAKKI | Öncelik hakkı. |
| TEKALİF | Teklifler. |
| TEKÂMÜL | Gelişim. |
| TEKARİR | teklifler, beyanlar. |
| TEKASÜL | Tenbellik. |
| TEKÂSÜL | Tembellik. |
| TEKÂSÜR | Artma. |
| TEKÂTÜM | Sır saklama. |
| TEKAÜD | Emeklilik |
| TEKAYÜD | Birbirine hile yapma |
| TEKDİR | Azarlama. |
| TEKEFFÜL | Birine kefil olma |
| TEKELLÜF | Sorumluluk. |
| TEKEMMÜL | Tamamlanma |
| TEKENNİ | İsmini tespit etme. |
| TEKERRÜR | Tekrar etme. |
| TEKEVVÜN | Yaradılış. |
| TEKEVVÜN ETME | Yaratılma |
| TEKFIL | Kefil gösterilme. |
| TEKFİN | Ölüyü kefenleme. |
| TEKFİR | Bir kimsenin kafirliğini ileri sürme. |
| TEKİT | Mahkemece istenmiş ve neticesi henüz bildirilmemiş olan durumun tekrar istenmesi. |
| TEKLİF | Öneri. |
| TEKMİL | Eksiğini giderme. |
| TEKRİR | Tekrarlama. |
| TEKSİF | Yoğunlaştırma. |
| TEKSİR | Çoğaltma. |
| TEKSİRİ KABİL | Çoğaltılabilir. |
| TEKST | Hukukun temel kurallarını içeren metin. |
| TEKVİN | Oluşturma. |
| TEKZİB | Yalanlama, kizbetme. |
| TEKZİP | Doğruluğunu kabul etmeme. |
| TELÂFFUZ | Söyleyiş. |
| TELAFİ | Zararı karşılama |
| TELÂFİ | Zararı giderme. |
| TELAHUK | Birbirine katılma |
| TELÂHUK | Birleşme. |
| TELÂKİ | Karşılaşma. |
| TELAKKİ | Kabul etme, sayma . |
| TELÂKKİ | Anlayış. |
| TELBİS | Hile. |
| TELCİE | Muvazaa, danışık. |
| TELEF | Can ve mal kaybı. |
| TELEVVÜS | Kirlenme, pislenme. |
| TELFİK | Birleştirme. |
| TELHİS | Özetleme |
| TELHİSEN | Özet olarak. |
| TELİF | Yazma; uzlaştırma |
| TELİF HAKKI | Bir fikir veya sanat eserini yaratan kişinin, bu eserden doğan haklarının hepsi |
| TELİF HAKLARI | Fikir ürünü eserler üzerinde yaratıcısının sahip bulunduğu hak |
| TELKİN | Bir fikri karşıdakine kabul ettirmeye çalışma. |
| TELMİH | İma etme. |
| TELVİH | Açıklama. |
| TELVİS | Kirletme. |
| TELVİS ETMEK | Kirletmek |
| TEMADİ | Sürüp gitme |
| TEMAS | Birbirine değme, dokunma. |
| TEMAYÜL | Heveslenme. |
| TEMDİD | Kanunlarda tanınan sürenin hâkimce vb. Lerince bir daha uzatılması durumu. |
| TEMDİT | Uzatma. |
| TEMEKKÜN | Mekanlanma. |
| TEMEL HAKLAR | Kişiye bağlı dokunulmaz hak ve özgürlükler |
| TEMEL HUKUK KURALLARI | Anayasa hükümleri. |
| TEMELLÜK | Mülk edinme; kendine mal etme |
| TEMERRÜD | Bir yükümlülüğün yerine getirilmesinde oluşan gecikme |
| TEMERRÜD FAİZİ | Gecikme fâizi. |
| TEMERRÜT | Borçlunun veya alacaklının edimini yerine getirmemesi. |
| TEMESSÜK | Senet. |
| TEMETTU | Kar, kazanç. |
| TEMETTÜ | Kâr |
| TEMEVVÜC | Dalgalanma. |
| TEMEVVÜÇ | Ani ekonomik değişiklikler. |
| TEMEVVÜL | Mal edinme. |
| TEMHİL | Mehil verme. |
| TEMHİR | Mühürleme. |
| TEMİNAT | Belli bir hukuksal durumu sağlamak için verilen garanti |
| TEMİNAT AKÇESİ | Bir sözleşmenin kurulması için taraflardan birinin diğerine vermek yükümlülüğünde bulunduğu para |
| TEMKİN | Tedbir, önlem. |
| TEMLİK | Bir malın veya hakkın, bir hukuki işlemle başkasına devredilmesi |
| TEMLİK KAĞIDI | Bir malın mülkiyetinin geçirildiğini gösteren belge. |
| TEMLİKNAME | Devir durumunu gösteren belge. |
| TEMSİL | Başkası namınahaberi olmadan bazı mümessil sözleşmeler yapma . |
| TEMSİL YETKİSİ | Bir kişinin kendisini temsil etmesi için temsil edene verilen yetki. |
| TEMŞİYET | Yürütme. |
| TEMYİZ | Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol |
| TEMYİZ KUDRETİ | İyiyi kötüden ayırma |
| TENAKUS | Azalma. |
| TENAKUZ | Çelişki. |
| TENAKÜZ | Çelişki |
| TENASÜP | Orantı. |
| TENAZU | Çekişme. |
| TENAZUR | Uygunluk. |
| TENBİH | Uyarma; uyarı |
| TENEBBÜH | İkaz, uyarı. |
| TENEVVÜ | Nevilendirme. |
| TENEVVÜR | Aydınlatma. |
| TENEZZÜH | Eğlence amaçlı gezi. |
| TENEZZÜL | Kendine aykırı gelen bir işi veya durumu kabul etme |
| TENFİR | Nefret ettirme. |
| TENFİZ | Gereğini yerine getirme. |
| TENKİD | Eleştirme |
| TENKİL | Başkalarına örnek olacak şekilde cezalandırma. |
| TENKİS | İndirme; azaltma; eksiltme |
| TENKİS DAVASI | Bir maldaki eksiklik nedeni ile eksiğin tamamlanması için açılan dava. |
| TENKİT | Noktalama. |
| TENMİYE | Artırma; işletme |
| TENSİB | Uygun bulma. |
| TENSİK | Düzenleme. |
| TENSİP | Uygun görme |
| TENVİR | Aydınlatma. |
| TENVİRAT | Aydınlatma; ışıklandırma |
| TENZİH | Kabahat ve kusuru yok etme. |
| TENZİL | İndirtme; azaltma |
| TEPKİ YASASI | Bir eyleme karşı çıkan kanun. |
| TERAFUK | Yardım etme, yardımlaşma. |
| TERAHİ | Gevşeme, ağır davranma. |
| TERAKÜM | Birikme; biriktirme |
| TERCİH | Seçme, yeğleme. |
| TERCİHE ŞAYAN | Üstün tutulan |
| TERECCUH | Taraflı olma. |
| TEREDDÜD | Kararsızlık. |
| TEREFFU | Artış. |
| TEREKE | Murisin mirasçılarına kalan tüm malvarlığı. |
| TEREKE (TERİKE) | Mirasçılara kalan malvarlığı |
| TEREKKÜB | Meydana gelme. |
| TEREKKÜP | Meydana gelme. |
| TEREKKÜP ETMEK | Oluşmak |
| TERESSÜBAT | Tortulanmalar; dibe çökmeler; durulmalar |
| TERETTÜB | Olma, kaynaklanma. |
| TERETTÜP | Olma, kaynaklanma. |
| TERETTÜP ETMEK | Düşmek |
| TERFİH | Rahat yaşamasını sağlama. |
| TERFİK | Refakat etme. |
| TERHİB | Korkutma. |
| TERHİBAT | Korkutulmalar. |
| TERHİL | Bir yerden başka bir yere nakletme. |
| TERHİN | Rehin olarak verme |
| TERK | Bırakma. |
| TERKİB | Birleştirme. |
| TERKİBAT | Terkipler. |
| TERKİN | Silme; çizme |
| TERMİM | Tamir etme |
| TERSİMAT | Resmini yapma |
| TERTİB | Sıralama, hazırlama, düzene koyma. |
| TERTİP | Sıra; düzen |
| TERVİC | Destekleme. |
| TERVİÇ | Destekleme. |
| TERZİL | Rezil olma. |
| TESADDİ | Saldırı. |
| TESADÜF | Rastgelme, rastlantı. |
| TESAHUB | Sahip çıkma |
| TESAHÜL | Kolaylık gösterme. |
| TESAHÜP | Benimseme. |
| TESÂLÜH | Barışma. |
| TESAMUH | Tolerans. |
| TESAMÜH | Tolerans. |
| TESANÜT | Dayanışma. |
| TESAVİ | İki tarafı eşit yapma. |
| TESBİT | Sağlama, saptama. |
| TESCİL | Resmi kütük veya defterlere bir konunun yazılması |
| TESCİR | Ağaçlandırma. |
| TESELLÜM | Teslim alma |
| TESELSÜL | Birden fazla kimsenin bir borçtan veya suçtan dolayı sorumlu olması |
| TESEMMÜM | Zehirlenme. |
| TESEÜL | Dilenme, niyaz etme. |
| TESEÜLÜN MENİ | Dilenmenin yasaklanması ile ilgili kanun. |
| TESHİL | Kolaylaştırma. |
| TESHİN | Isıtma. |
| TESKİN | Yatıştırma. |
| TESLİH | Silahlandırma. |
| TESMİM | Zehirlenme. |
| TESMİYE | Ad koyma |
| TESPİT | Belirleme. |
| TESPİT DAVASI | Bir olayın olup olmadığını belirlemek için açılan davadır. |
| TESRİ | Hızlandırma. |
| TESVİB | Mükafat verme. |
| TESVİD | Karalama, taslak. |
| TESVİYE | Bir borcu ödeyip borçtan kurtulma. |
| TEŞAHHUS | Tanıma. |
| TEŞARÜK | Ortaklık. |
| TEŞBİH | Benzetme, benzetilme |
| TEŞCİ | Cesaret verme. |
| TEŞCİR | Ağaçlandırma |
| TEŞDİD | Bir suçun cezasının ağırlaştırılması . |
| TEŞDİT | Şiddetin artması. |
| TEŞEBBÜS | Girişim. |
| TEŞEDDÜD | Şiddetin artması. |
| TEŞEKKÜL | Oluşum, kuruluş. |
| TEŞETTÜT | Dağınıklık. |
| TEŞEVVÜŞ | Karışıklık |
| TEŞHİR | Gösterme. |
| TEŞHİS | Bir kimseyi tanıma suretiyle kim olduğunu belirleme. |
| TEŞKİL | Bir şeye şekil-suret verme. |
| TEŞKİLAT-I ESASİYE KANUNU | Anayasa. Bir devletin temel kurumlarını içeren temel kanun. |
| TEŞMİL | Kapsamına alma |
| TEŞRİ | Yasama. |
| TEŞRİH | Açma, yayma. |
| TEŞRİİ | Yasama faaliyeti. |
| TEŞRİİ KARAR | Meclisin kararı. |
| TEŞRİİ MASUNİYET | Meclisi üyelerinin sahip olduğu dokunulmazlık. |
| TEŞVİK | Şevklendirme,kışkırtma. |
| TEŞVİŞ | Karıştırma. |
| TETABUK | Uygunluk. |
| TETİMMAT | Tetimmeler, bütünleyiciler. |
| TETİMME | Bir eksiği gidermek üzere katılan şey. |
| TETİMMEİ SÜKNA | Binanın tamamlayan bölümü. |
| TEVAFUK | Uygun gelme |
| TEVAKKİ | Korunma, sakınma. |
| TEVAKKUF | Bağlı olma |
| TEVARÜD | Tekrarlanma. |
| TEVARÜS | Mirasa konma |
| TEVATÜR | Bir haberin ağızdan ağıza dolaşarak yayılması. |
| TEVBİH | Azarlama. |
| TEVCİH | Yöneltme, terfi ettirme |
| TEVDİ | Verme, bırakma. |
| TEVDİ ETMEK | Vermek |
| TEVDİAT | Yatırım. |
| TEVECCÜH | Yakınlık duyma |
| TEVEGGÜL | İştigal, uğraş. |
| TEVELLÜD | Doğma. |
| TEVELLÜT | Doğum; doğma |
| TEVEM | İkiz. |
| TEVESSÜL | Girişim, teşebbüs. |
| TEVESSÜL ETMEK | Başvurmak |
| TEVEŞVÜŞ | Karmakarışık olma |
| TEVFİK | Uydurma |
| TEVFİKAN | O na göre |
| TEVHİD | Birleştirme |
| TEVHİD-İ DEAVİ | Yakından ilişkili davaların birleştirilmesi. |
| TEVİL | Sözü çevirme. |
| TEVKİF | Tutuklama |
| TEVKİF MÜZEKKERESİ | Tutuklama müzekkeresi. |
| TEVKİFAT | Kesinti |
| TEVKİL | Vekil olarak tayin edilmiş kimsenin, vekillik yetkisini bir başkasına devretmesi |
| TEVKİR | Ağırlama. |
| TEVLİD | Sebeb olma. |
| TEVLİT | Meydana getirme. |
| TEVLİT ETMEK | Doğurmak |
| TEVLİYET | Vakfın işlerini yönetmek |
| TEVLİYET DAVASI | Vakfın işlerine bakma göreviyle ilgili dava |
| TEVSİ | Genişleme |
| TEVSİ-İ TAHKİKAT | Soruşturmanın ve araştırmanın genişletilmesi. |
| TEVSİK | Belgelendirme |
| TEVSİM | Dağıtma,üleştirme. |
| TEVZİ | Dağıtma |
| TEVZİAT | Dağıtmalar. |
| TEVZİM | Adlandırma. |
| TEYAKKUN | Tam olarak bilme. |
| TEYAKKUZ | Muhtemel saldırılara karşı hazır olma. |
| TEYBİS | Kurutma. |
| TEYİT | Doğrulama. |
| TEZAD | Biribirinin zıttı olma. |
| TEZAHÜR | Belirme, belirti. |
| TEZAT | Karşıtlık. |
| TEZAYÜD | Artış; çoğalma |
| TEZEBZÜB | Kararsızlık. |
| TEZEKKÜR | Düşünce. |
| TEZELZÜL | Aşağılık olduğunu kabul etmek. |
| TEZEVVÜÇ | Evlenme. |
| TEZKERE-İ SAMİYYE | Sadrazamlık makamından yazılan tezkere |
| TEZKİRE | Bir konuda izin verildiğini bildirmek için hükümetten alınan belge. |
| TEZKİYE | Aklamak. |
| TEZLİL | Saygınlığı gölgelenmek.. |
| TEZVİÇ | Evlendirme. |
| TEZVİR | Yalan dolan. |
| TEZYİD | Miktarca çoğalma. |
| TEZYİD-İ BEDEL DAVASI | Miktarın artırılması için açılan dava. |
| TEZYİF | Değerini düşük gösterme. |
| TEZYİL | Ekleme, ilave etme. |
| TEZYİN | Süs. |
| TEZYİNAT | Süslemeler |
| TEZYİT | Artış. |
| TIMAR | Yara bakımı, öşürünü almak için beylere ayrılan arazi |
| TİCARET | Büyük ölçüde alışveriş. |
| TİCARET BORSASI | Ticaret mallarının işlem gördüğü borsa |
| TİCARET MAHKEMESİ | Ticari davalara bakan mahkeme |
| TİCARET SİCİLİ | Ticaret mahkemelerinin bulunduğu yerlerde ticari işlemlerin kayıt edildiği ve herkesin yararlanabileceği resmi kütük |
| TİCARİ | Ticaretle ilgili. |
| TİCARİ DAVA | Ticârî girişimden kaynaklanan dava. |
| TİPİKLİK | Bir suçun kanundaki tanımına uyması. |
| TOLERANS | Hoşgörü. |
| TOPLAMA KAMPI | Bir kısım siyâsî tutukluların bir araya toplandıkları etrafı çevrili yer. |
| TOPLANTI | Bir hususta yapılan toplantı. |
| TOPLATMA | Elkoyma. |
| TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ | İşçi sendikaları ile işveren veya işveren sendikaları arasında yapılan ve iş şartlarını belirleyen sözleşme |
| TOPLU MAHKEME | Heyet halinde çalışan mahkeme. |
| TOPRAK HUKUKU | Toprağın işletilmesiyle ilgili hususları düzenleyen hukuk |
| TÖHMET | Suçlama, suç altında tutma. |
| TRAMPA | Bir malın başka bir malla veya bir hakkın başka bir hakla değiştirilmesini konu alan sözleşme |
| TULANİ | Boyuna, uzunlamasına. |
| TURUK | Tahrikler. |
| TUTANAK | Zabıt, zabıtnâme. |
| TUTSAK | Esir hale getirme, hapsetme. |
| TUTUKEVİ | Cezâevlerinin tutuklulara mahsus bölümü. |
| TUTUKLAMA | Tevkif. |
| TUTUKLAMA MÜZEKKERESİ | Kişinin yakalanıp tutukevine konulması için hâkimce kesilen müzekkere. |
| TUTUKLU | Tutuklama kararı verilen. |
| TÜRREHAT | Saçmalama |
| TÜZEL KİŞİ | Kendisini oluşturan gerçek kişilerin üzerinde ve onlardan bağımsız bir varlığı ve belirli bir amacı bulunan |
| TÜZÜK | Nizamnâme, resmî gazetede yayımlanan yazılı hukuk metinleri. |
1 Ağustos 2013 Perşembe
Hukuk Sözlüğü T-HARFİ
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder