Sayfalar

13 Ağustos 2013 Salı

Hukuk Sözlüğü B-HARFİ

B-HARFİ
Kelime / Kelime GrubuAnlam
BAKuvvet, kudret.
BÂ TAPUTapulu
BABKapı
BÂBKanunun kısımlarıı.
BABALIK DAVASIBabalık hakkının belirlendiği dava..
BABEYNİki dünya;İki kapı.
BAB-I ADALETAdliye.
BAB-I HÜKÜMETResmî daire.
BABIALİOsmanlıda İstanbul'da sadaret, dahiliye ve hariciye nezaretleri ile şurayı devlet dairelerinin bulunduğu bina.
BACHalktan alınan bir kısım vergilerin adı.
BADADDoğrulukla.
BADEİçki,bade.
BÂDEİçki.
BADEDDAVACeza davasından sonra hukuk davasının açılması.
BADEHADaha sonra.
BA-DEHÛDaha sonra
BA-DE-L-İSTİCARKira sözleşmesinden sonra
BA-DE-L-İSTİRDADGeri aldıktan sonra
BA-DE-L-MEVTÖldükten sonra
BADEMABundan sonra.
BÂDÎSebep
BÂDÎ OLMAKSebep olmak
BADİBaşlangıç.
BAĞIMLI ZİLYEDDİkinci dereceden zilyed kişi.
BAĞIŞKINLIKDiplomatik muafiyet.
BAĞITAkit , sözleşme
BAĞ-KURKendi nâm ve hesabına olarak bağımsız çalışanların sosyal sigortası.
BAĞLI HAREKETLİ SUÇKanunen yasaklanan sonucun belli bir harekete bağlı olarak işlenilmesi.
BAĞLI YETKİİdarenin belli bir kurula göre hareket etmesi.
BAHAKıymet, değer, bedel.
BAHÂKıymet, değer.
BÂHÎRAçık, belli.
BAHİRAçık, belli.
BÂHİRBelli; apaçık
BAHİSKonuşulan şey, söz.
BÂHİSKonuşulan şey.
BAHRDeniz.
BAHRENDeniz yoluyla.
BAHREYNİki deniz.
BAHRİDenize ait
BAHSETMEKHerhangi bir konuyla ilgili söz söylemek; konuşmak
BAHŞETMEBir kişiye çeşitli imkanları sağlama.
BAHŞETMEKBağışlamak; vermek
BAHUSUSÖzellikle.
BÂ-HUSUSÖzellikle
BAÎDUzak
BÂÎS OLMAKSebep olmak; göndermek; gerektirmek
BAİDUzak.
BAİREİşlenmemiş toprak parçası
BAİSBir şeyin meydana gelmesine neden olan.
BÂİSBir şeyin meydana gelmesine neden olan; Gerektiren (gerektirici).
BAKIM NAFAKASIKocanın karısına karşı yükümlü olduğu nafaka borcu.
BAKİSürekli; kalıcı
BÂKİÖlümsüz, ebedi.
BAKİRBozulmamış, dokunulmamış
BÂKİREl değmemiş.
BAKİYEKalan
BALABebe, bebek.
BÂLÂYukarı; yüksek
BALİGANZiyadesiyle.
BÂLİGÂNZiyadesiyle.
BÂLİGÂN-MÂBELÂĞBol bol; fazlasıyla
BALİĞBulan; yetişen
BÂLİĞErgin.
BANDIRAGeminin hangi ülkeye ait olduğunu gösteren bayrak.
BANDROLBir eşyanın vergisinin ödendiğini gösteren etiket.
BÂRYük.
BAREM KANUNLARIMaaşlıların maaş durumlarını ve derecelerini gösteren kanunlar.
BARÎTanrı.
BÂRÎHiç olmazsa.
BARİKAŞimşek, yıldırım.
BÂRİKAŞimşek, yıldırım parıltısı, ışık
BARİZAçık; belirgin
BÂRİZAleni.
BARNAMEKara taşıtlarının yükleriyle ilgili belge.
BASIN AHLAK YASASIBasının özgürlüğünü, saygınlığını sağlayan kanun.
BASİRİleriyi görebilen.
BASİRETSezme; uyanıklık; dikkat
BASİT İKRARMuhakemede karşı tarafın ileri sürdüklerinin doğruluğunu tümüyle kabul etme.
BASİT TASFİYEMalların değerinin tasfiye masraflarını karşılamaması halinde uygulanan yöntem.
BASTYayma, açma.
BAŞVURMA HARCIBir yargı makamına dava açılması durumunda yatırılan para.
BATKesin ; son.
BATILHukuken geçersiz; dayanaksız; hüküm ifade etmeyen; temelsiz
BATINNesep derecesi.
BATKIİflas
BATNNesil, Soy.
BAYİBazı maddeleri satma izni olan kimse; satıcı; satış yeri.
BAYRAK ESASIAçık denizlerde seyreden gemilerin, hangi ülke bayrağını taşıyorsa o ülkeye ait olduğunun sayılması kuralı.
BAYTARVeteriner.
BAZİÇEOyun, eğlence
BECAYerine.
BECÂBedava; parasız; karşılıksız;
BECAYİŞFarklı yerlerde bulunan kişilerin yer değiştirmesi.
BEDÂHETBir konuda hazırlıksız konuşabilme yeteneği.
BEDAVAParasız, karşılıksız.
BEDÂYÎSermayeler
BEDAYİGüzel;eşsiz.
BEDELKarşılık.
BEDEL HÜKÜMKarardan sonra.
BEDEL-İ MİSİLEmsaline uygun para
BEDENGövde, vücut,.
BEDÎHÎBelli , aleni.
BEDİALAREstetik
BEDİHÎAçık olan; apaçık
BEDİHİKanıtlanmasına gerek olmayan
BEDİHİYATAçık-seçik olması nedeniyle delile gerek duyulmayan şeyler.
BEDİÎGüzel
BEDİİYYATGüzel sanatlar
BEDİİYYÂTGüzel sanatlar.
BEHEMAHALKesinlikle.
BEHERHer biri
BEHREHisse ;kısmet.
BEKADevamlılık.
BEKÂKalıcılık, ölmezlik.
BELAGATİyi konuşma; ikna yeteneği
BELDEYer
BENDKanunlarda yer alan fıkraların alt bölümü.
BENTKanunlarda yer alan fıkraların alt bölümü.
BERAATAklanma
BERAATSuçla itham edilen sanığın suçsuz oluşunun anlaşılması.
BERAAT-I ZİMMETKişinin zimmetinde bir borç ve suçun bulunmayışı.
BERAETAklanma; Temize çıkma.
BERAHİNKanıtlar.
BERÂHİNTanıklar , deliller.
BERAKİSTersine, aksine
BERÂTRütbe, nişan
BERAYI TETKİKİnceleyerek
BERHAVAHavaya gitmiş; uçurulmuş
BERÎTemize çıkma.
BERÎ-ÜZ-ZİMMEZimmetten kurtulmuş
BERİKurtulma.
BER-MUCİB-İ TALEPİstem gibi
BERRENKarayoluyla
BERRİToprakla ilgili, Kararsal.
BERTARAFYoketme.
BER-VECHOlduğu gibi
BER-VECH-İ BÂLÂYukarıda olduğu gibi
BER-VECHİ PEŞİNPeşin olarak
BERVEÇOlduğu gibi.
BESALETKahramanlık, cesurluk.
BESÂLETCesurluk, yiğitlik.
BESATETBasitlik.
BEŞERİnsanoğlu.
BEŞERÎİnsani.
BEŞERİİnsanla ilgili; insani
BEŞERİYETİnsanlık.
BETEKRARTekraren; tekrarla
BEYSatış, satma.
BEY Ü ŞİRAAlış, satış
BEYANKişilerin bir kısım mercilere durumları hakkında yazılı veya sözlü olarak yaptıkları bildirim.
BEYANATBildiriler, demeçler.
BEYANNAMEAçıklama belgesi
BEYHUDEBoşyere.
BEY-İSatma; satış
BEY-İ BÂTKesin satış
BEY-İ Bİ-L VEFAKararlaştırılan zamanda, satılanı geri almak şartıyla yapılan satış sözleşmesi
BEY'İ CAİZYapılmasında hukukî bir engel bulunmayan satış.
BEY-İ MUKAYAZATrampa
BEY'İ MUTLAKKesin ve şartsız satış.
BEY'İ SAHİHGeçerli satış.
BEY-İ SARFPara bozmak
BEYİNLERİNDETaraflar arasında.
BEYNAra
BEYNEDDÜVELDevletlerarası.
BEYNELMİLELUluslar arası.
BEYN-EN-NASHalk arasında
BEYNİNDEArada.
BEYTUTETGeceleme.
BEYTÜLMALDevlet hazinesi
BEYYİNEDelil, şahit
BEYYİNEDelil, kanıt.
BEYYİNE KÜLFETİKanıt, ispat yükümlülüğü
BÎ-MA-NÂManasız; anlamsız
BIRAKITMiras
BÎSUTFaydasız , boş.
BÎTÂBYorgun.
BÎ-TARAFTarafsız
BİATAnlaşmak.
BİÇAREÇaresi olmayan.
Bİ-DADAdalete uymayan.
BİDAYETBaşlama; başlangıç
BİDAYET MAHKEMESİOlaya ilk bakan ve olayla doğrudan teması olan mahkeme.
Bİ-EYYİ-HÂLHerhalde; elbette
BİGÜNAHerhangi bir
Bİ-HAKKINGerçekten; tamamiyle
BİHAKKINHakkıyla.
Bİ-HASEB-İL VERASEVeraset nedeniyle; verasetten doğan
Bİ-HÜKMİ'L KANUNKanun hükmü gereğince.
BİKARARKararsız.
BİKAYDKayıtsız.
BİKESKimsesiz.
BİKRBekaret.
BİLA?.sız
BİLA - BEYYİNEDelilsiz.
BİLA KAYD Ü ŞARTKayıtsız ve şartsız
BİLA TEBLİĞTebligat yapılamadan
BİLADŞehirler, kasabalar, beldeler.
BİLÂDBeldeler.
BİLAHAREDaha sonradan.
BİLÂHARESonradan.
BİL-AHİRESonra; sonradan
BİLAKİSTam tersine; aksine
BİLAMUCİBGereksiz yere.
BİLA-MÜDDETSüresiz
BİLANÇOİşletmenin finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını gösteren tablo.
BİLA-SEBEBSebepsiz
BİLATEFRİKAyırmaksızın.
BİLÂTEFRİKAyırmaksızın
BİLATERALİki taraflı.
BİLBEYANSöyleyerek
BİLBEYYİNEDelille; tanıkla
BİL-CÜMLEBütünü; tamamı
BİLCÜMLEHepsi.
BİLDİRGEBildiri, beyanname.
BİLDİRİMTebliğat.
BİL-FARZSöz gelişi; diyelim ki
BİLFARZSözün gelişi; Sözgelimi.
BİLFİİLGerçekten
BİLHASSAÖzel olarak.
BİLİLTİZAMBilerek
BİLİRKİŞİBir konuda özel bilgisi ve uzmanlığı olan.
BİLİSTİRDADGeri alarak
BİLİŞTİRAKOrtaklaşa.
BİLKÜLLİYEBüsbütün, tümden
BİLMUKABELEKarşılıklı biçimde.
BİLMUVAFAKATRazı olarak
BİLMÜNAKAŞATartışarak.
BİLMÜZAKEREGörüşüp tartışarak
BİLMÜZAYEDEArtırmayla
Bİ-L-RÜ-YEGörerek
BİLRÜYEGörerek.
BİLUMUMBütün; hepsi
BİLVASITADolaylı şekilde.
BİLVEKALEVekil olarak.
BİLVÜCUHYüzüne karşı olarak.
BİMANAManasız.
BİMARHasta
BİMARHANEHastahane.
BİNÂBERİNBundan dolayı; bunun üzerine
BİNAEN...den dolayı.
BİNÂENDolayı
BİNÂEN-ALÂ-ZÂLİKBundan dolayı
BİNAENALEYHDolayısıyla.
BİNÂEN-ALEYHDolayısıyla
Bİ-N-NETÎCESonuç olarak
BİNNETİCENetice olarak.
BİNNİYABEVekaleten
BİREYŞahıs.
BİREYSELAyrı ayrı,ferdî.
BİRLİKTE DAVADava arkadaşlığı.
BİRLİKTE KUSURBir suç fiilinin meydana gelişinde sanıkla mağdurun karşılıklı kusurlarının bulunması.
BİSUTBoş, faydasız.
BİTABGüçsüz, yorgun
BİTAPGüçsüz; yorgun
BİTARAFTarafsız.
BİTARAFANETarafsız olarak.
BİTARAFLIKTarafsızlık.
BİTARIKIL-EVLÂEvveliyetle; öncelikle
BİTEVİYEDevamlı olarak.
BİTİŞİK BÖLGEÜlkelerin karasularına bitişik açık denizsuları.
Bİ-T-TABİDoğal olarak
BİTTABİDoğal olarak.
BİTTAFSİLAyrıntılı olarak.
BİTTAHRİKKışkırtarak..
BİTTAVASSUTAracılık suretiyle.
BİTTERAZİTarafların rızasıyla.
BİZATİHİBizzat kendisi, doğrudan doğruya.
BİZZATAracısı olmadan.
BLOKAJBir kişi veya devletin mal ve kıymetlerine el koyarak tasarruf yetkisini sınırlama.
BORÇMükellefiyet.
BOŞ DERECERehin hukukunda alacaklılar için tanınan bazı sıraların boş bırakılması durumu.
BOŞANMAEvliliğe son verme kararı.
BOYUNVURMAİdam.
BOZUK GELMEKKararının bozularak gelmesi.
BRABŞUzmanlık.
BRANŞUzmanlık alanı.
BRİFİNGBir konu hakkında önemli ayrıntılara değinilmek suretiyle bilgi verme.
BRÜTKesintiler düşülmeden hesaplanan miktar..
BUDUNMillet.
BULUĞErginlik.
BURHANİspat gücü yüksek delil.
BUTLANGeçersizlik
BUTLÂNGeçersizlik, hükümsüzlük.
BUTLAN DAVASIBir hukukî işlemin hükümsüzlüğünü amaçlayan dava.
BUUTBoyut.
BÜHTANİftira.
BÜLUĞErginlik.
BÜNYEBeden; vücut
BÜRÛZOrtaya çıkma
BÜTÇE KANUNUDevletin bütün kurumlarının bir yıllık gelir ve giderlerini, yetkilerini gösteren kanun.
BÜTÇE YILIBütçenin uygulandığı yıl.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder